Namaz kılmayanın hükmü (4) *** Bir hadisin doğruluğu
Pazar, 03 Şubat 2013 00:00

Namaz kılmayanın hükmü (4)

(...dünden devam)

İbâdette esas olan huzurdur. Nicelikten çok nitelik önemlidir. Huzursuz bir sürü nafile namaz kılmaktan ise huzur ile birkaç rek’at nafile kılmak daha evlâdır. Yine Nebiyy-i Ekrem Efendimiz buyururlar ki:

"Sizden biriniz namaz kılarken esnerse uyusun ki uykusu geçsin. Zira biriniz esneyerek namaz kılarsa bilmez de belki istiğfar ederken nefsine söver." (Aynı eser, s, 75) 

Kur’ân’a değil de birçoğu uydurma ve yakıştırma olan terhîb (ürkütücü) hadis rivayetlerine nasıl güvenilip de Kur’ân’ın açık, arı duru dini bozulur? Dinde ikrah olmadığını vurgulayan Kur’ân rağmına nasıl insanlar dine, ibadete zorlanır? Zorla din olur mu? Zor karşısında ne inkâr makbuldür, ne de îman. İslâm baskının kalkması için savaşmayı emrederken bunlar ve bu düşünce sahipleri baskı ile din dayatmaktadırlar. İndiği gibi yazılıp korunan Kur’ân’ı bırakıp birbiriyle çelişkili uydurma rivayetlere tutunanlar, işte böyle akıl ve mantık dışı hükümler üretegelmişlerdir.

***


 

 

Bir hadisin doğruluğu*

Yazılarınızda bir hadisin sağlamlığı için Kur’ân’a uyumluluğu gerekir diyorsunuz. “Beni ananızdan, babanızdan, evlatlarınızdan ve dünyadaki her şeyden daha çok sevmedikçe iman etmiş olmazsınız” hadisinde bu uyumluluk yok gibi. Ayrıca Peygamberimiz’in de şahsiyetine uygun değil. Yanlış mı düşünüyorum? 

Cevap: O hadis doğrudur. Çünkü Kur’ân’a uygun ve senedi de sağlamdır. Hadis Hz. Ömer’den gelmektedir. Halife Ömer’den yanlış bir söz gelmez. Kur’ân’a uygundur. Çünkü Ahzab Suresi’nin 6’ncı ayetinde, “Peygamber, müminlere canlarından ileridir. Onun eşleri de onların anneleridir. Rahim sahipleri (anne tarafından akrabalar) da Allah’ın kitabında birbirlerine öteki müminlerden ve muhacirlerden daha yakındırlar. Ancak dostlarınıza bir iyilik yapmanız (bir vasiyet etmeniz) hariç (yaptığınız o vasiyet yerine getirilir). Bunlar kitapta yazılmıştır” buyurulmaktadır. Demek ki müminler için Peygamber ve ailesi her şeyden önce gelir. Ondan sonra müminlerin yakınları, önce kan akrabaları, anne babaları, kardeşleri gelir. Kan akrabaları elbette arkadaşlardan önce gelir. Ancak iman şarttır. İmansız kan akrabası mümine inanç kardeşinden önde gelmez.


*yazı arşivden alınmıştır

 

 

   Copyright @ Süleyman Ateş