Peygamberimizin vefatından sonra karışıklıkların sebebi nedir?
Pazar, 21 Ekim 2012 00:00

Peygamberimizin vefatından sonra karışıklıkların sebebi nedir?

Hocam merhaba, peygamberimizin vefatından hemen sonra sahabeler arasında karışıklıkların ve bölünmelerin başlamasının sebebi nedir? Bunlar siyasal menfaat kaygılarından mı olmuştur? Peygamberimiz bunu engellemek için önceden önlemler almamış mıdır?

Cevap: Bu konunun geniş izahı için "Kur'ân-ı Kerim'e Göre Hz. Muhammed" adlı eserimi okuyabilirsiniz. Ama özetle söyleyeyim: Hz. Peygamber, kendisinden sonra yerine geçecek kimseyi belirlemedi. Bunu Müslümanların şurasına, yani konsensüsüne bıraktı. Çünkü bu husus Kur'ân'ın emridir: "Ve emruhum şûrâ beynehum: İşleri aralarında danışma, görüşme iledir." Böylece kendileri belki de dünyanın ortakuşağında ilk defa halk idaresinin temellerini atmış oldu.

Onun vefatı üzerine Medineliler bir an önce bir başkan seçmek üzere toplandılar. Oysa Arabistan halkı öteden beni medeniyet merkezi kabul edilen Ka'be halkı olan Kureyş Kabilesini lider görürlerdi. Şayet Medineli biri Peygamber'in yerine devlet başkanı seçilseydi büyük kargaşa olur, hatta iç savaş çıkabilirdi. Bunu sezen Ebubekir böyle bir fitnenin bir an önce önünü almak üzere toplananlara hitaben Yarımada halkının, Kureyş kabilesini emir tanıdıklarını söyledi. Tabii tartışma uzun sürdü. Hz. Ömer "Peygamber, hastalığında namaz kıldırmak üzere seni görevlendirdi. Onun öne geçirdiği insanın önüne kimse geçemez" deyip Ebubekir'e bey'at etti. Ardından Ebu Ubeyde, öteki Mekkeliler ve onların ardından da Medineliler bey'at ettiler. Fitne ve kargaşa önlenmiş oldu. Bu olay takriben üç gün sürdü. Henüz Peygamber'in na'şı kaldırılmamıştı. Halife olan Ebubekir Peygamber'in defin işlemini başlattı. Peygamberimizin cenazesini Hz. Ali, Zeyd oğlu Üsame, amcası oğlu Kusem yıkadı. Ve herkes, kadınlar, erkekler, çocuklar ayrı ayrı Peygamber üzerine cenaze namazı kıldılar. Kimse öne geçip de Peygamber'e cenaze namazı kıldırmaya cesaret edemedi.

Olay kısaca budur. Temel amaç, bir fitnenin ve kargaşanın önlenmesi idi. Ben Ebubekir gibi bir zatın, dünya endişesiyle hareket ettiğine kesinlikle ihtimal vermem. Öyle olsaydı vefat edeceği sırada kendi oğullarından birinin seçilmesini önerebilirdi. Ama bunu yapmadı, Ömer'in seçilmesini önerdi. Allah onlardan razı olsun!

 

 

   Copyright @ Süleyman Ateş