Regaib gecesi diye bir şey yok *** Sözlerimde çelişki arayan anlayış yoksunu
Çarşamba, 10 Ekim 2012 00:00

Regaib gecesi diye bir şey yok

Sayın Hocam, Regaip Gecesi, halk arasında Peygamberin ana rahmine düştüğü gece olarak biliniyor ve kutlanıyor. O günün şartlarında bunu doğru olarak tespit etmek mümkün olmadığına göre bu gece olsa olsa mantığı ile tespit edilmiş olmalı.

Siz de 2 Haziran tarihli yazınızda, herhangi bir geceye ayrı bir özellik verilmemiştir" diyorsunuz. Peki, bizi bu bid’atlardan kimler kurtaracak. Saygılarımla...

Cevap: Regaip gecesini, hâşâ Hz. Peygamber’in ana rahmine düştüğü gece olarak takdim etmek edepsizliktir. Kim bunu tespit etmiş? Regaib gecesi diye bir gece yok zaten. Kadir gecesi dışında bütün kandil geceleri Peygamber'den 3-4 asır sonra birtakım sofuların dine soktuğu bid'atlerdir. Yıllarca bunları yazdım, ama okuyan kim? Bu bid'atlerden insanı önyargısız okuma, derin araştırma ve akıl ve mantık kurtarır. İşte çıkar yol budur, bilmiyorum başka çıkar yol.


Sözlerimde çelişki arayan anlayış yoksunu

Muhterem hocam sizi sever sayarım gerçek Müslümanlığı sizin gibi aydın hocaları okuyarak öğreniyorum. Ancak bazen tenakuza düşüyorum. Bir yazınızda Kur’an’da 3 vakit namazı vardır diyorsunuz. Ondan sonra 5 vakit namazı vardır; öğle ve ikindi namazları farzdır diyorsunuz. Sabah, akşam ve yatsı namazları dışındaki namazlar sünnettir diyorsunuz sonra farzdır diyorsunuz. Aklımız karıştı lütfen hangisi doğru? Kadir gecesinden başka kandil yoktur diyorsunuz, bugün gene kandillerden bahsediyorsunuz. K. T.

Cevap: Benim yazılarımda tenakuz yok, tenakuz sizdeki anlama eksikliğinden kaynaklanıyor. Çünkü yazıların tamamını okumuyorsunuz. Kenarından köşesinden göz gezdirip hüküm veriyorsunuz, sonra da bana göre suizanda bulunup günaha giriyorsunuz. Benim söylediğim özetle şu: Sabah, akşam ve gece namazları Kur’ân'ın açık emridir. Bunlar Kur’ân ile farz kılınmıştır. Öğle, ikindi ve yatsı namazları Kur´an ile emredilmemiş fakat Peygamberimiz, kendi içtihadıyla bu vakitlerde cemaatine namaz kıldırmıştır. Bunu sürekli yaptığı için bu vakitlerin namazları da Kur''an ile değil ama Peygamber'in uygulamasıyla farzdır. Çünkü yüce Allah "Allah'a ve Elçiye itaat ediniz!" buyurmaktadır. İşte Peygamberimizin içtihadıyla uygulanıp farz olan namazları yine onun zaman zaman uygulamasına dayanarak birleştirmek, yani öğle ile ikindiyi takdim veya tehir ile birlikte kılmak caizdir. Akşamın ardından yatsıyı da akşamla birlikte kılmak caizdir. Yahut akşamı erteleyip yatsı vaktinde önce akşamı, sonra yatsıyı kılmak (tehir cem'i) caizdir. Bu Peygamberimizin uygulamasıyla sabittir. Çünkü Kur’ân'a göre akşamın vakti, alacakaranlığa kadar sürer. Ama Kur'ân emri ile sabit olan namazlar birleştirilemez. Yani sabah ile akşam birleştirilemez. Şimdi bu sözüm gayet açık değil mi? Tenakuz bunun neresinde? Lütfen şimdiye kadar yazdıklarımı önyargısız olarak okuyun. Yazdıklarımın özetinin bu olduğunu göreceksiniz. Selamlar.

 


 

 

 

   Copyright @ Süleyman Ateş