Erkek evde namaz kılarken ne giymeli? *** Tasavvuf, irfan okuludur
Çarşamba, 05 Eylül 2012 00:00

Erkek evde namaz kılarken ne giymeli?*

Soru: Bir erkek kendi evinde diz üstü şortla namaz kılabilir mi? Eşimle bazen üçüncü şahıslar hakkında yalan konuşmadan, iftira atmadan yorumlar yapıyoruz. Acaba gıybet mi yapmış oluyoruz?

Cevap: Hanefi ekolüne göre erkeğin, namazda örtmesi gereken yerler, göbekle diz kapağı arasıdır. Burayı kapatacak giysisi olduğu halde kapatmadan kılmak caiz değildir. Ancak bazı ekollere göre erkeğin avreti, edep yeridir. Erkeğin, bakılması haram olan yerleri, mezheplere göre değişiklik gösterir. Genellikle göbekle diz kapağı arası avret sayılmıştır. Ebu Hanife’ye göre diz de avrettir. İmam Malik’e göre baldır, avret değildir. Yani ona göre erkekte avret, sadece edep yerleri olmaktadır. Esasen hiçbir ayette erkekler için bir avret yeri belirlenmemiştir. Erkeğin avret yeri, bazı hadislere göre tespit edilmiştir. Bu hadisler arasında ihtilaflar bulunduğundan erkeğin avret mahalli konusunda mezhepler arasında görüş farkları ortaya çıkmıştır. Çoğunluğun görüşüne göre erkeğin, diz üstü şortla namaz kılması doğru olmaz. Gıybete gelince, birisinin yüzüne söylemekten çekineceğin, kişinin hoşuna gitmeyecek şeyi gıyabında konuşmak gıybettir.


Tasavvuf, irfan okuludur*

Soru: Günümüzde cemaatlerin, tarikatlerin işlevleri var mı?


Cevap: Tasavvuf; Mevlanaları, Yunusları, Hacı Bektaşları yetiştiren irfan okuludur. Ama bazı acayip kıyafetli kişiler, insanlara safsata verip para alırlar. Bu da halkımızın bilinç düzeyini gösterir. Bu kıyafet şeyhlerinin tasavvufla ilgisi yoktur. Bunlar dünya tüccarıdır. Ellerinden bir şey gelmez. İş yapamazlar, safsata anlatıp halkın sırtından geçinirler. Sonra işi iktidar olmaya kadar götürürler. Güzelim tasavvuf, bu cahillerin elinde kirlendi. İslâm yozlaştırılmadı mı, Kur’ân bir tarafa konulup uydurmalar din yapılmadı mı?

Tabii ki durum böyle diye biz İslâm’dan vazgeçemeyiz, kalpazanlar var diye gerçek tasavvufu da, irfan okulunu da bir tarafa atamayız. Sahtekârlar var ama kendini Hakk’a vermiş erler, ermişler de var. Onların dünyasal bir amaçları yoktur. Kendilerini göstermekten, şöhretten sakınırlar. Sıradan insanlar gibi yaşarlar. “Kendi erdemini görmediğin sürece erdemlisin ama erdemini gördüğün zaman erdemin kalmaz” derler.

 

 

 

 

* Sayın Hocamızın tatilde olmasından dolayı yazı arşivden alınmıştır.   ... Webmaster

 

 

   Copyright @ Süleyman Ateş