Nikâhta babanın rızası şart mı? *** Mi’racın hakikati
Salı, 26 Haziran 2012 00:00

Nikâhta babanın rızası şart mı?

Selamlar muhterem Hocam, Allah bütün hizmetlerinizden dolayı sizden razı olsun. Ellerinizden öperim. Hocam benim sorum şu: Benim kızım evlenmek istiyor ama evlenmek istediği kişiyi ben uygun görmedim. Bu yüzden bu evliliğe rızam yok. Kızım benim rızam olmadığı halde evlenirse bu nikâh geçerli midir? Böyle bir evlilik hakkında ne dersiniz? Allah’a emanet olunuz. F. B.

Cevap: Değerli kardeşim, kızınız buluğ çağından küçük olsaydı velinin rızası olmadan evlenemez ve nikâhı geçerli olmazdı. Ama kızınız evlilik çağında olduğuna göre kendi gönül rızasıyla nikâhlanırsa nikâhı geçerlidir.

Kardeşim, kızla erkek birbirini sevmiş ve evlenmeğe karar vermiş iseler, siz uygun görmüyorsanız, sebebini kızınıza açıklarsınız. Kız yine talebinde ısrar eder ve evlenmesinin kendisi için iyi olacağına inanırsa artık sizin ona engel olmanız doğru değildir. Çünkü hayat onun hayatıdır. Şimdi engel olursanız belki kızın ömür boyu mutsuzluğuna sebebolursunuz. O zaman siz üzüntü çekersiniz. Siz düşüncenizi ona açıklayın, ama ısrar ediyorsa siz de rıza gösterin, evlenmesine engel olmayın veya kızcağıza soğuk yüz göstermeyin. Nasıl olsa bunlar evlenecekler ama damat size karşı hep burukluk hissedecek. Allah hakkınızda hayırlısını versin.

 


 

Mi’racın hakikati

Selam Hocam. Geçen gün Yaşar Nuri Hoca bir soru üzerine Peygamber Efendimizin rüya âleminde göğe yükseldiğini söyledi. Peki hocam bize anlatılanlar bugüne kadar yanlış mıydı? Peygamber efendimiz Burak adlı bineğe bindi, namaz 50 rekattı, kullarıma zor olur diye azalttı filan. Biz böyle şeyler örgendik. Lütfen bu konuda yardımcı olursanız… Bir de bizim hocalardan ve televizyondaki hocalardan dinlediğimiz Hasan ve Hüseyin’in şehit olmasını açıklamışsınız, ben inandım ama bir toplulukta söyledim, kızdılar.

Hocam dua ederken bütün inananlara Peygamber Efendimizden şefaat derken yanlış mı yapıyoruz? Saygılarımla A. Tekeş

Cevap: Hz. Peygamber'in Mi'racı yani ruhani âlemlere, ruhani göklere yükselmesi doğrudur, gerçektir. Bu bir rüyadan ibaret değil, gönül gözüyle görme, yükselmedir. Bu olayı bir rüya olarak kabul edenler de vardır. Hatta Müslim'in rivayetinde bu olay, Peygamber'in, henüz peygamber olmadan önce Ka'be yanında uyurken gördüğü bir rü'ya olarak anlatılmaktadır. İsra Suresinin 60. âyetinde olay bir rüya olarak anlatılır ama kanaatime göre rü'ya görme anlamına gelir. Gece görülen rü'ya için kullanıldığı gibi gönül gözüyle veya baş gözüyle görmeğe de rü'ya denilir. Peygamberimizin, Kur’ân’da işaret edilen rü'yası bir uyku rü'yası değil, manevi bir müşahededir. Aksi takdirde duyanların buna itiraz etmemeleri gerekirdi. Hâlbuki âyetten, bu olayın anlatımı üzerine hayli itirazlar yükselmiş, hayli tepkiler oluşmuştur. Uyku rüyasının anlatımı böyle tepkilere yol açmaz. Çünkü rüyada herkes her şey görebilir.

Yaşar Hoca'nın namaz hakkında söyledikleri doğrudur. Namaz Mi'racda elli vakit farz olup da Peygamberle Allah arasında (hâşâ) uzun pazarlıklar sonunda beşe indirildiği rivayeti tamamen katmadır, yalandır. Ayrıntı için Kur'ân Ansiklopedisi adlı eserimin İsra ve Mi'rac maddesine bakmalısınız.

 

 

   Copyright @ Süleyman Ateş