Namazdan kaçış yok *** Ali evladına sövme uygulaması ve matem orucu
Cumartesi, 23 Haziran 2012 00:00

Namazdan kaçış yok

Sayın hocam, 5 vakit namaz kılmaya çalışıyorum, ancak gündelik iş hayatımda vakitleri tutamadığım oluyor, çünkü iş yaşamının gelişimi öyle. Sabah ve yatsı namazlarına vakit oluyor. Kılınmayan namazların kazası olmadığını duydum... Bu durumda Allah, iş yükü yüzünden kılamadığım namazlar yüzünden beni sorumlu tutar mı? Cevaplandırırsanız sevinirim, saygılarımla. Y. Gökçe

Cevap: Namazdan kaçış yok. Vaktinde kılamadığın namazları, hangi vakit müsait ise o vakitte kılarsın. Öğle, ikindi namazlarını kılamadıysan akşam vakti içinde önce öğlenin farzını, sonra ikindinin farzını kılarsın. Sonra akşamı kılarsın. Akşam vakti de yapamazsan yatsı vaktinde yine bu namazları sırasıyla: Öğle, ikindi, akşam ve ardından yatsı kılarsın. Sadece farzlarını kılman yeterlidir. Ama tamamen boşlayıp Allah'ın affına havale etmek doğru değildir. Sorumluluktan kurtulamazsın.


Ali evladına sövme uygulaması ve matem orucu

Süleyman bey oturduğum yerde Alevi ve Şii çok sayıda arkadaşlarım var. Emeviler zamanında Hz Ali ve soyuna uzun bir zaman hakaret edildiğini ve Ali soyunun katledildiğini söylüyorlar, bu doğru mu? Muharrem ayında tuttukları oruca hem farz, hem yas-matem diyorlar bu oruç farz mıdır? Bir de Aleviler dualarının sonunda amin yerine neden Allah, Allah diyorlar? Cevaplarsanız sevinirim. Siyar Demir

Cevap: Emeviler döneminde ta 99-101. Hicret yılına kadar hutbelerde Hz. Ali ve soyuna sövülmüştür. Fakat Emevi halifesi Ömer ibn Abdulaziz bu çirkin uygulamayı kaldırmıştır. Bunu kaldırmak için Halife Ömer ibn Abdülaziz, bir Yahudi ile anlaşır ve toplantı halinde iken Yahudiye gelip kendi kızını oğluna istemesini tenbihler. Yahudi de devletin zirvesi toplantı halinde iken huzura gelir ve halifeden, kızını oğluna ister.

Halife, nasıl olur da bir Yahudi kızımı ister? Yahudiye kız verilir mi? der.

Yahudi der ki:

‒ Neden verilmesin? Biz Ali evladından kötü müyüz? Onlara sövdüğünüz halde kızlarınızı veriyorsunuz. Bize sövmediğiniz halde kızınızı vermiyorsunuz. Bize sövmediğinize göre demek ki biz onlardan iyiyiz. O halde bize de kızınızı vermeniz gerekir.

Bunun üzerine Halife mecliste bulunanlara "Görüyorsunuz ya, kız alıp verdiğimiz Müslümanlara sövmemiz uygun değildir, bunu kaldıralım!" diyerek sövme uygulamasını kaldırmıştır.

Muharrem ayının 10. gününde oruç tutmak sünnettir. Buna âşure orucu denilir. Hz. Musa'nın kurtuluşu anısına tutulan bu oruç, aslında İsrail oğulları tarafından uygulanırdı. Peygamberimiz de, Medine’ye geldiklerinde Yahûdîlere: "Ben Musa'ya, sizden daha yakınım!" deyip kendisi de o gün oruç tutmuş ve bu orucun tutulmasını tavsiye etmiştir. Ama bu oruç farz değildir, yas orucu da değildir, sünnettir. Fakat Şiiler, Muharrem ayında şehid edilen Hz. Hüseyin anısına bu ayda matem orucu tutarlar. Bu, onların uygulamasıdır. Farz oruç sadece Ramazan ayı orucudur. Kimsenin doğumu veya ölümü ile oruç tutmak farz olmaz. Din Hz. Muhammed (s.a.v.)in hayatında tamamlanmıştır. Ondan sonra dine bir şey eklenemez ve dinden bir şey çıkarılamaz.

 

 

   Copyright @ Süleyman Ateş