TARÎKAT PÎRLERİ VE TARÎKATLERİ: ḪALVETÎLİK VE ḪALVETİYYE PDF 
Çarşamba, 16 Kasım 2022 00:00

TARÎKAT PÎRLERİ VE TARÎKATLERİ: ḪALVETÎLİK VE ḪALVETİYYE

 (...dünden devam)

A) Pîri: Ebû Abdillah Sirâcuddîn ÖMER ibn Ekme­luddin el-Gîlânî el-Ḫalvetî (717-800 /1317-1397)

Hazar Denizi’nin güney batısından bulunan Giylan bölgesindeki Lahcan’da 717/1317 de doğdu. Tahsil için Harezm’e gitti. Orada İbrahim Zahid Giylânînin halifesi olan amcası Muhammed bin Nûri'l-Bâlisî'nin yanına gidip onun eğitimi altına girdi, hak ve hakikat yolunu öğrendi, irşad icazeti aldı. Amcasının h 713 (1313)'de Vefatı üzerine onun yerine tarikat şeyhi oldu. Bundan sonra Herat’a giderek öğrencilere ilim ve edep öğretti. Daha sonra Tebriz Civarında Ḫûy'a, bir Aralık Mısır'a, oradan da Hicaz'a gidip Hac yaptı. Daha sonra Sultan Üveys'in Daveti üzerine Herat'a gitti ve 750 (1349) başka bir rivayete göre 800 (1397-98) de Tebriz yakınlarında Mir Ali kapısı diye anılan yerde vefat edip oraya defnedildi. Yedi kez hacca gittiği söylenir. Yerine Ḫalveti tarikatında, Seyyid Celalüddin Yahyâ ibn Bahauddin el-Bakûbî geçti.

B) Tarikati: Ḫalvete çok düşkün olması, söylentiye göre içi boş büyük bir çınar ağacının içinde kırk kez ard arda erbain (çile) çıkarması nedeniyle Ḫalvetî lakabıyla anılmış; pîri olduğu tarîkata da Ḫalvetiyye denmiştir. Ḫalveti Tarikatı, İmam Musa Kâzım’ın soyundan gelen Seyyid Yahya Şirvanî’nin, İslâm dünyasının çeşitli bölgelerine gönderdiği halifeleriyle yayılmıştır.

Şirvanlı Seyyid Yahyâ, Şirvan'ın merkezi Şumâhi'de doğmuş, manevi feyzini Şeyh Sadreddin Hıtavi’den almış; onun halifesi olduğu gibi kızıyla da evlenmiştir. Daha sonra Şumâhi’den Bakü'ye geçerek ömrünün sonuna kadar ümmetin irşadı için olağan üstü gayret sarf etmiş ve (868 -69/1464) vefat etmiştir.

Temelini gizli zikir ve riyâ­zetin oluşturduğu bu tarîkata göre insan, tüm geçici isteklerine sırt çevirmeli ve Allah’a yönelmelidir. Hemen her tarîkatın ortak prensibi olarak bu tarîkatta da mürit, kalbin Allah dışındaki her şey(mâsivâ)den temiz­len­mesiyle başlayan ve her şeyde Allah’ı görme noktasında son bulan yol­culuğunda, yedi aşamadan geçer:

1. Nefs-i emmâre (insanı kötülüğe iten hayvanî nefis), 2. Nefs-i levvâme (yaptığı hatâlardan dolayı kendini kınayan nefis), 3. Nefs-i mülheme (ken­disine güzel şeyler ilhâm edilen nefis), 4. Nefs-i mutmainne (huzurda istikrar bulmuş nefis), 5. Nefs-i râziyye (Allah’ın tecellîlerine tam râzı olan nefis), 6. Nefs-i marziyye (Allah’ın râzı olduğu, Allah tarafından memnun edilen nefis), 7. Nefs-i kâmile (tam olgunlaşmış, er-miş nefis).

Ḫalvetîlik silsilesi, Alî’ye çıkan tarîkatlardandır. Osmanlılar döneminde Anadolu ve Rumeli’de oldukça yaygın olan Ḫalvetîliğin, kırk dolayında kolu vardır. Bunların en önemlisi Rûşenîlik, Gülşenîlik, Mür­dâşîlik, Sünbülîlik, Şâbânîlik, Ahmedîlik, Cemâlîlik, Bahşîlik ve Uşşâ­kîliktir.

 

(devamı yarın..)

 

 

 

 

 

   Copyright @ Süleyman Ateş