TEḌARRU‘ (TAZARRU‘) (التضرع) (3) PDF 
Salı, 28 Haziran 2022 00:00

TEḌARRU‘ (TAZARRU‘) (التضرع) (3)

(...dünden devam)

“Rabbini, içinden, yalvararak ve korkarak, yüksek olmayan bir sesle sabah akşam an, gâfillerden olma!” (A’râf: 39/205)

Tarihi olaylardan ibret almak gerekir

“42- Senden önce de ümmetlere elçiler gönderdik. (İnkârların­dan dönüp bize) yalvarsınlar diye onları darlık ve sıkıntı ile yakalayıp cezalandırmıştık. 43- Hiç olmazsa kendilerine böyle bas­kınımız geldiği zaman yalvarsalardı! Fakat kalbleri katılaştı ve şeytân da onlara yaptıklarını süslü gösterdi.” (En‘âm: 55/42-43)

55/42-43: Yukarıdaki âyetlerde Allah'a ortak koşmanın ne kadar anlamsız olduğunu, En’âm Sûresinin, binden önceki âyetlerinde özlüce ifade eden Cenabı Hak, 42-43’ncü âyetlerde de müşriklerin olumsuz davranışları karşısında üzülen Hz. Muhammed(s.a.v.)i tesellî için önceki uluslara da elçiler gönderdiğini, elçilerine karşı gelenleri uslandırmak için be'sâ' ve darrâ' ile yani yoksullukla, hastalıklarla sıkıştırdığını, Allah'ın gönderdiği felâketleri görünce bağışlanmaları için Allah'a yalvarmaları gerekirken bunu yapmadıklarını, keyiflerine uyup kalblerinin katılaştığını, yaptıkları kötü işleri, şeytanın onlara süslü gösterdiğini bildiriyor.

“Azâbımız onlara geldiği zaman yalvarmalı değil miydiler? Ama bunu yapmadılar. Allah'ın, uyarı niteliğindeki sıkıştırmasından ibret almadılar, O'na itâat etmediler"

“76- Andolsun biz onları azâb ile yakaladık, ama yine Rablerine boyun eğmediler, O'na yalvarmıyorlar. 77- Nihâyet üzerlerine şiddetli bir azâb kapısı açtığımız zaman, derhal O'nun içinde şaşkın ve umutsuz kalırlar.” (Mü’minûn: 74/76-77)

“63- De ki: ‘Gizli ve açık olarak: 'Bizi bundan kurtarırsa elbette şükredenlerden olacağız!' diye O'na yalvarıp yakardığınız zaman, karanın ve denizin karanlıklarından sizi kim kurtarıyor?’ 64- De ki: ‘Ondan ve bütün sıkıntılardan sizi Allah kurtarıyor, sonra siz yine O'na ortak koşuyorsunuz’!?" (En‘âm: 55/63-64)

55/63-64’ncü âyetlerde müşriklere (Allah’a ortak koşanlara), önce kendilerini karanın ve denizin karanlıklarından kimin kurtardığı, darda kaldıkları zaman: “Bizi bu durumdan kurtarırsan sana şükredeceğiz!” diyerek kime yalvardıkları soruluyor. Ardından da kendilerini her türlü sıkıntı ve belâdan kurtaranın Allah olduğu, bolluğa çıkınca şükretmeleri gerekirken O’na ortaklar koşarak nankörlük ettikleri, kınama üslûbuyla vurgulanıyor.

(devamı yarın..)

 

 

   Copyright @ Süleyman Ateş