CUMA NAMAZI FARZ NAMAZLARDAN BİRİDİR (1)

Hocam cuma namazı farz. Ama bu farz 5 vakit namazlar gibi mi? Yani günahların küçüğü, büyüğü olduğu gibi, namazların önem bakımından farkları yok mu?  Mesela: bir arkadaş 3 cumaya gitmeyenin kalbi mühürlenir, dinden çıkar gibi sözler söylüyor. Açıklarsanız sevinirim hocam...

Cevap: Cuma kelimesi "cm'a" kökünden gelir, topluluk anlamını ifâde eder. Cuma namazı toplulukça kılınan namazdır. Cuma günü öğle namazı yerine "Cuma namazı" kılınır.

Cuma namazı farzdır. Cuma namazı, iki rek’attan ibaret bir farzdır. Farzdan önce hutbe okunur. Dört rek’at ilk, iki rek’at de son sünneti vardır. İlmihal kitaplarında Cuma'nın son sünnetinin dört rek’at olduğu yazılıdır, ama hadîs mecmualarında Hz. Peygamber'in Cuma'nın farzından sonra iki rek’at kıldığında ittifak vardır.

Cuma vaktinde cemaatle kılınan iki rek'at namaz, farzdır. Farz, Allah'ın emrettiği eylem demektir. Bu emri yapan ödüllendirilir. Yapmayan da âhirette cezalandırılır. Ödülü veya cezayı verecek olan Allah'tır. Allah dilerse kulunun hatasını bağışlar, dilerse onu cezalandırır. Cuma'nın farzı ile öteki namazların farzı arasında fark yoktur. Yalnız Cuma namazı cemaat namazıdır. Üç cumayı özürsüz olarak terk eden hakkında beddua niteliğinde bir hadis vardır. Hadisin amacı, Toplum birliğinin korunmasını sağlamaktır. 

Hadîs-i şerifte: "Biliniz ki Yüce Allah, size bugünümde, bu makamımda, bu ayımda Cuma namazını tâ Kıyamet gününe kadar kesin olarak farz kıldı. Her kim ki gerek benim hayatımda, gerek benden sonra kendisinin âdil veya zalim bir imamı (önderi) olur da Cuma'yı inkâr ederek veya önemsemeyerek terk ederse Allah onun iki yakasını bir araya getirmesin ve işlerini bitirmesin. Bilmiş olun ki onun ne namazı, ne zekâtı ve ne de orucu vardır. Ancak tevbe ederse başka. Kim tevbe ederse Allah onun tevbesini kabul eder." Buyurulmuştur.

Hadîs, Hz. Peygamber'in ilk hutbesindendir. Allah Elçisi, Mekke'den Medîne'ye göçleri sırasında Medîne yakınında Amr ibn Avf Oğulları yurdunda konaklamış, salı, çarşamba, perşembe günleri burada kalmış ve buranın sakinleri için Kuba Mescidini yaptırmışlardı. Cuma günü buradan çıkıp Salim ibn Avf yurduna geldikleri zaman Cuma vakti gelmiş ve Ranûnâ denilen vadide Salim Oğulları Mescidinde hutbe iradederek (konuşma yaparak) Cuma namazını kıldırmışlardı. Bu hadîs oradaki hutbelerinden alınmıştır. 

(devamı yarın..)