CAHİLİYYE ARAPLARININ TAPINAKLARI: ‘UZZÂ(الْعُزَّى) (2) PDF 
Salı, 21 Haziran 2022 00:00

CAHİLİYYE ARAPLARININ TAPINAKLARI: ‘UZZÂ(الْعُزَّى) (2)

(...dünden devam)

Ğarnûk, ğırnîk (الْغُرْنُوق, الْغِرْنِيق) çoğulu ğarânîk (الْغَرَانِيق) kürklüler familyasından su kuşunun adıdır. Ğurnîk (غُرْنِيق) ise beyaz tenli, güzel delikanlı anlamına gelir. Yahut bitki kökündeki yumuşak tüyler demektir. Herhalde Araplar, dişi ismi taşıyan bu putları, Allah’ın kızları olan meleklerin sembolleri bildikleri için bunlara kuğu kuşu veya bembeyaz kızlar, delikanlılar anlamına gelen ğırnîk adını vermişlerdir.

Rivayetten anlaşıldığına göre Kureyş, Allah’ın kızları sandıkları bu putları, kullar ile Allah arasında aracı tanırlardı (Mu‘cem: 3/664-665). Ebû Münzir’in anlatı­mına göre ‘Uzzâ’ya tapanlar, Ğabğab denilen yerde kurban­larını kesip ‘Uzzâ’ya takdim ederlerdi. Yani Ğabğab ‘Uzzâ için kurban kesim yeriydi (Mu‘cem: 3/773). Nasıl ki Ka‘be’nin mezbahı da Minâ idi.

Abdullah ibn Abbâs’ın anlatımına göre ‘Uzzâ, Batn-ı Naḫle’de bulunan üç semure(ağaç)e gelen dişi şeytân(cin)dir. Hz. Peygamber, Mekke’yi fethettiği zaman Hâlid ibn Velîd’e:

– Batn-ı Naḫle’ye git, orada üç semure göreceksin. Birincisini hızarla (kes).

Hâlid gidip ağacı kesip dönmüş. Peygamber ona bir şey görüp görmediğini sormuş. Hâlid: “Hayır,” deyince Peygamber, gidip ikincisini de biçmesini emretmiş. İkincisini de kesip dönen Hâlid’e Peygamber yine bir şey görüp görmediğini sormuş. Hâlid, yine görmediğini söylemiş. Peygamber ona gidip üçüncüsünü de kesmesini emretmiş. Hâlid ağacın yanına geldiğinde, orada saçları dağınık, ellerini omuzuna koymuş, azı dişlerini gıcırdatan bir hannâse (sinsi şeytân) görmüş. Arkasında da Dubeyye ibn Harmâ es-Sülemî duruyormuş. Hâlid kılıcıyla vurup bu şeytânın başını koparmış, ağacı sökmüş, bekçisini de öldürmüş. Peygamber’e gelmiş. Peygamber:

– İşte o, ‘Uzzâ’dır. Artık bundan böyle Arabın ‘Uzzâsı olmayacaktır. Ve bundan sonra ‘Uzzâ’ya tapılmayacaktır!, demiş.

Vâkidî’ye göre Ma‘bed’in son rahibi Aflah ibn Nasr eş-Şeybânî; İbn el-Kelbî’ye göre de Dubayya ibn Harma idi. Bundan sonra bu tanrıçaya tapmak ortadan kalktığı gibi, ‘Uzzâ’ya bağlanan özel adlar da kullanılmaz olmuştur (FR. BUHL, İsl. Ans. Uzzâ maddesi).

(devamı yarın..)

 

 

   Copyright @ Süleyman Ateş