MÜRTED OLARAK ÖLENİN DURUMU |
Çarşamba, 08 Haziran 2022 00:00 | |||
MÜRTED OLARAK ÖLENİN DURUMUSayın hocam Âl-i İmran Suresi 90. âyeti açıklar mısınız? ... Cevap: “Onlar ki, inandıktan sonra inkâr ettiler, sonra inkârları arttı; onların tevbeleri kabul edilmeyecektir. Onlar sapıkların tâ kendileridir.” (Âl-i İmran: 90) Bu âyette, inandıktan sonra inkâr edip küfürleri katmerleşen ve kâfir olarak ölenlerin ise dünyâ dolusu fidye verecek olsalar dahi kendilerini acı azâptan kurtaramayacakları, güçlü bir üslûpla hatırlatılmaktadır. Öyle anlaşılıyor ki bazı kişiler Müslüman olmuş iken sonradan dinden dönmüşlerdir. Bunların davranışı, hem Hz. Peygamber'e, hem de mü'minlere ağır gelmiştir. Bu irtidad olayında belki de Yahudîlerin de parmağı vardır. Îşte âyetler bu davranış içine girenler hakkında inmiştir. Allah ğafurdur, rahîmdir. İnsan ne kadar günahkâr da olsa tevbe edince Allah onu affeder. Ancak Allah, şirk içinde kalmayı affetmez. 90’ncı âyet bunu bildirmektedir. İnanmış iken inkâr eden, inkârda ısrar ede ede küfrü katmerleşen kimse, ölünceye dek küfürde kalır da can çekişirken gözünden perde kalkıp âhiretteki yerini görünce tevbe ederse onun tevbesi makbul değildir. Bu âyet, mürteddin ölüm ânındaki tevbesinin makbul olmadığını bildirmektedir. Yoksa henüz hayatında iken şirkinden, günahından dönüp, uslananın tevbesi makbuldür. Nitekim bir önceki âyet bunu açıklamıştır. Nisa Sûresinin 18’nci âyetinde de şöyle buyurulmaktadır: "Kötülükler yapıp yapıp da nihâyet birine ölüm gelip çatınca 'Ben şimdi tevbe ettim' diyenlere ve kâfir olarak ölenlere tevbe yoktur (öylelerinin tevbesi makbul değildir). Onlara acı bir azâp vardır." Ayrıca 91'nci âyet de, bir önceki âyetin tefsiri mahiyetindedir. Zira 91'nci âyette inkâr edip kâfir olarak ölen kimseler, yer dolusu kadar fidye verseler, fidyelerinin kabul edilmeyeceğini, onların acı bir azâp içinde kalacaklarını bildirmektedir. Demek ki tevbesi makbul olmayan, yaptıkları hiçbir iyiliğin kabul edilmediği kimseler, dünyada iken tevbe edenler değil, küfürde ısrar edip kâfir olarak ölenlerdir. Öylelerinin dünyada yaptıkları iyilikler, kendilerini azâptan kurtarmayacaktır. Belki iyilikleri, azâplarının hafifletilmesine sebebolur ama kendilerini cehennemden kurtaramaz.
|