YÜCE MAHKEME’YE ÇAĞIRMA BORUSU: SÛR (8) PDF 
Salı, 17 Mayıs 2022 00:00

YÜCE MAHKEME’YE ÇAĞIRMA BORUSU: SÛR (8)

(...dünden devam)

İnsanlar soylarına göre değil, manevî temizliklerine göre değerlen­dirilirler

“99- Biz o gün (Ye'cûc ve Me'cûc'u) bırakmışızdır: birbiri içinde dalgalanır(lar). Sûr'a da üflenmiştir ve onları hep bir araya toplamışızdır. 100- O gün cehennemi kâfirlere açıkça göstereceğiz.” (Kehf: 99-100) âyetinde de Sûr’a üflenince insanların toplanacağı, kâfirlere cehennemin sergileneceği; “Sûr'a üflendiği zaman, artık o gün aralarında soylar yok­tur ve (insanlar, birbirlerine soylarını) sormazlar.” (Mü’minûn: 101) âyetinde de Sûr’a üflendiği zaman insanların birbirlerine soylarını, âilele­rini sormayacakları; insanların soylarına göre değil, rûhlarının temizliğine göre değerlendi­rileceği belirtilmektedir.

İnsanlar dünyâda soya değer verirler. Falanın kimin oğlu veya kızı olduğunu, hangi soydan geldiğini sorarlar. Ama âhirette böyle bir şeyden sormazlar. Çünkü orada falan veya filân soydan gelmiş olmanın bir değer taşımadığını, kişinin kendi öz değerinin önemli olduğunu anlarlar. Zaten günün şiddetinden dolayı kimsenin kimse ile uğraşacak, başkalarının soyunu soracak vakti de olmaz. Herkes kendi kaygısına düştüğü için başkalarını unutur.

Bu âyetler, Sûr’a üflendiği ve insanların yeni bir bedensel varlığa kavuştukları zamandaki hali, şaşkınlığı, dehşetli korkuyu canlandırır. Fakat bu şaşkınlıktan, sarsıntıdan kurtulduktan, yani boru sesinin şokun­dan ayıldıktan sonra âhiret halkı arasında konuşma ve soruşma olur: “Birbirlerine döndüler, soruyorlar” (Sâffât: 27) âyeti bunu göstermek­tedir. Uzun sürecek olan kıyâmet gününde birçok sahne, durum vardır. Bunların kiminde şaşkınlık, korku egemen olur, kiminde soruşma, konuş­ma geçer.

“13- Sûr'a bir tek üfleme üflendiği, 14- Arz ve dağlar yerlerinden kaldırılıp şiddetle birbirine çarpılarak darmadağın olduğu zaman, 15- İşte o gün, olan olmuştur. 16- Gök yarılmıştır, o gün o, zayıf, sarkıktır. 17- Melekler de onun kenarlarındadır. O gün Rabbinin tahtını, üstlerinde sekiz (melek) taşır. 18- O gün (Allah'a) arz olunursunuz. Sizden hiçbir giz, (Allah'a) gizli kalmaz.” (Hâkka: 13-18)

Hâkka: 13-18. âyetlerde de kıyâmetin kopması canlandırılmak­tadır. İsrâfîl tarafından bir kere Sûr’a üflendiği, yer ve dağlar yerlerinden kaldırılıp birbirine çarpılarak un ufak olduğu zaman, işte olan olur, büyük kıyâmet kopar. Dağlar yerinden kaldırılıp savrulur, gök yarılır, pörsür, sarkar. Gök yarılınca ondaki melekler kenarlara çekilirler.

(devamı yarın..)

 

 

   Copyright @ Süleyman Ateş