Kadın ve namaz *** Fitre ve zekât kime düşer?
Mayıs - 2012

Kadın ve namaz

Hocam....

1­- Peygamberimiz zamanında kadınlar camide bayram namazı+cuma namazı kılarlar mıydı?

2- Peygamberimiz zamanında camiler ibadet dışında mesela sosyo-kültürel alanlarda kullanılır mıydı. Örneğin, evlilik, sohbet vb. gibi... A. Coşkun

Cevap: Hz. Peygamber zamanında kadınlar sadece Cuma ve Bayram namazlarına değil, diğer namazlara da katılırlardı. Özellikle sabah namazlarına. Ayrıca kadınlar savaşlara da katılır, yaralıları taşır, hastaları tedavi ederlerdi.

Uhud Savaşında yere düşen bayrağı Alkame kızı Amre alıp kaldırmış, onun yükselttiği bayrak çevresinde toparlanmaya başlayan Müslümanlar, kesin bir bozgundan kurtulmuşlardır. Hassân ibn Sâbit, yere düşen bayrağı kaldıran bu kahraman kadın hakkında şöyle demiştir:

فَلَوْلا لِوَآءُ الْحَارِثِيَّةِ أصْبَحُوا يُبَاعُونَ فِي لأسْوَاقِ بَيْعَ الْجلَائِبِ

“Eğer Hârisli kadın(Amre’n)in bayrağı olmasaydı, Müslümanlar, hayvanlar gibi götürülüp çarşılarda satılırlardı.”(İbn Hişâm, Sîret:3/25-26)

Uhud Savaşına katılanlar arasında Peygamber’in kızı Fâtıma da vardı. Babasının yaralandığını gören Fâtıma, boynuna sarıldı, yarasını yıkadı. Fakat Peygamber’in yarasından akan kan gittikçe artıyordu. Fatıma bir hasır parçası alıp yaktı, külünü yaranın üstüne bastı, kan durdu (Fethu’l-Bârî: 7/286).

Hz. Ebubekir döneminde Yemame Savaşına da katılmış olan Nuseybe, eli kesilinceye kadar savaşmış ve tam oniki yara almıştır (el-İṣâbe: 4/418 ).

Hz. Peygamber'in bizzat kendisi, savaş seferlerinde hanımlarından birini yanına alır, beraberinde sefere götürürdü. En meşhur örneği, Hz. Ayşe'nin Mustalik Oğulları Gazvesine götürülmüş olmasıdır ki işte bu seferden dönüşte İfk Olayı denilen hadise vuku bulmuştur. Yani Hz. Ayşe Savaş dönüşünde bir iftiraya uğramış ve inen Nur Suresinin âyetleriyle Ayşe'nin masumluğu ortaya konmuştur.

Aynı zamanda kadınlar düğünlere katılır, düğünlere şarkı söyleyen kadınlar gönderilirdi. Peygamberimizin kendileri, bir Ensarlının düğününe şarkıcı kadının gönderilmesini emretmişlerdir.

Erneb isimli Medineli kadın, Peygamber döneminde şarkıcılardan biriydi. Hz. Ayşe, yakınlarından birini Kuba’ya gelin edince Peygamber Aleyhisselâm ona:

–   Gelini gönderdin mi? diye sormuş.

Ayşe, gönderdiklerini söyleyince Peygamber:

–   Ensarlılar şarkıyı severler. Gelinle beraber şarkıcı bir kadın da gönderdin mi? demiş.

Ayşe, göndermediğini söyleyince Peygamber:

– Hemen Erneb’i gönder! buyurmuştur (el-İsâbe: 4/226, A’lâm: 1/27).

Bayram günlerinde Mina'da bulunan Peygamber'in çadırında kızlar şarkı söylemişler, bunu uygun görmeyen Ebubekir onları menetmeye kalkınca Peygamber: "Herkesin bir bayramı var. Bu da bizim bayramımızdır. Bırak eğlensinler" (Buhârî, Menâkıbu’l-Ensâr: 46; Müslim, İdeyn: 16) demiştir.


 

Fitre ve zekât kime düşer?

Hocam dayımın oğlu üniversitede okuyor. Yazın bir turizm şirketinde çalışıyor. Ortalama 20.000-30.000 tl arası para kazanıyor. Tüm parası üniversiteye ve kendi şahsi ihtiyaçlarına gidiyor hatta yetmiyor ve yakınlarından yardım alıyor. Yetmemesinin nedeni yarı burslu olduğu için maaşın çoğu, hatta hepsi üniversiteye gidiyor. Kendisine 5-6.000 TL arası kalıyor. Hocam dayımın oğlu Zekât ve Fitre verecek mi?

Cevap: Zekât ve fitre, ihtiyaçtan fazla malı olana düşer. Tüm ihtiyaçlarından fazla olarak 4-5 bin TL. parası olan ve bu parasının üzerinden bir yıl geçmiş bulunan kimseye zekât düşer. Fitre ise ihtiyacından fazla olarak bu kadar parası olana düşer ama bu paranın üzerinden bir yıl geçmiş olması şart değildir.

Şimdi dayınızın oğlunun kazandığı para ancak kendi ihtiyaçlarını karşılıyor hatta ihtiyaçlarını karşılamaya dahi yetmiyorsa ona zekât vermek gerekmez.

Ama elinde 5-6 bin lira parası olan kimseye, Ramazan bayram sabahı girdiği zaman o kimsenin fitre vermesi gerekir. Çünkü bu paranın üzerinden yıl geçmemiştir ama fitre için yıl geçmesi şartı yoktur.

 

 

   Copyright @ Süleyman Ateş