“AKLIN VE VAHYİN TERK EDİLMESİ” (12) PDF 
Çarşamba, 16 Şubat 2022 00:00

“AKLIN VE VAHYİN TERK EDİLMESİ” (12)

(...dünden devam)

İnsanlığın mutluluğu ancak onu kabul edip buyruklarını uygulamakla mümkün olur. Kur'ân, İlâhî Kelâma karşı gelenleri şöyle uyarmaktadır:

" Allah’a ve elçisine karşı gelen (onların koyduğu sınırlardan başka sınırlar koymaya kalkan)lar kendilerinden öncekilerin tepelendikleri gibi tepeleneceklerdir! Biz açık açık âyetler indirdik. Kâfirler için küçük düşürücü bir azap vardır.” (Mücâdele: 5)

Eserin genel içeriği:

Dr. İbrahim Bey bu değerli eserinde aklı ve vahyi terk edenlerin çıkmaza sürüklene­cek­lerini delilleriyle ortaya koymuştur. Burada kitaptan bazı çarpıcı ifadelere dikkat çekmek isterim:

“Kısa ve öz bir tespitle şunu gördüm ki dinin terk edilmesi, aklın ve dinin ana kaynağı olan vahyin terk edilmesi ile başlıyor. Akıl ve vahiy insanı Allah’a kopmaz ve sarsılmaz bir bağ ile yaklaştırırken, onlardan uzaklaşmak insanı dinden ve onun sahibi Allah’tan uzaklaştırı­yordu.”

“Dinin getirdiği vahyin hakikati hiçbir kişinin veya kurumun tekelinde değil, sadece Allah’ın tekelindedir.”

Dinin temel emrinin okuma olduğunu belirtiyor.

“Vahiy, yüce aklın insana en büyük hediyesi ve nimetidir. Aklın kullanılmadığı, devre dışı bırakıldığı durumda vahiy, insanı hiçbir hedefine ulaştıramaz.”, “Vahiy rotayı ve hedefi belir­lerken akıl o hedefe ulaştıracak güvenli yolları gösterir.”

Daha sonra yazar, akıl ve vahyin tanımını yapar. Vahyin zaman ve mekân üstülüğünü izah eder. Vahyin ve hakikatin inkârının kaynaklarını belirtir. Akıl ve vahiy ilişkisini Gazâlî’nin tespitleriyle açıklar:

“Gazzalî’ye göre vahiy bir bina, akıl ise, bu binanın temelidir. Bina olmadığı müddetçe temel, bir anlam ifade etmeyeceği gibi, temel olmadan da binanın ayakta kalması mümkün değildir…. Gazzalî, akıl adına vahye karşı çıkmaya itiraz ettiği gibi, vahiy adına aklı reddetmeyi de şiddetle eleştirmektedir…”

Kur’ân’ın birdenbire değil, zaman aralıklarla peyderpey indirilmesini şöyle açıklar:

“Rabbimiz, elbetteki katından insanlığa hakikat ve rahmet kaynağı olarak indirdiği vahyini tek seferde indirme kudret ve gücüne sahipti, ancak O, bu vahyin indirilme sürecini, adeta insanlığın temel eğitim süreci gibi görmüş ve insana hayatın bütün hakikat ve sorum­luluğunun getireceği ağır manevi yükü tek defada yüklememiştir.”

(devamı yarın..)

 

 

   Copyright @ Süleyman Ateş