Kurban, Fecr Suresi ve Teşrik tekbirleri
Mayıs - 2012

Kurban, Fecr Suresi ve Teşrik tekbirleri

Hocam selam ve saygılar sunarım, ilk sorum zekât ibadetini Unicef gibi kuruluşlara bağışta bulunarak yapsak zekât ibadetimizi yapmış sayılır mıyız? İkinci sorum ise Diyanet İşleri Başkanlığı, kurbanda mutlaka kurbanlık hayvan kesilmesi gerektiğini, yoksa ibadetin yerine gelmeyeceğini söylüyor. Kafamız biraz karıştı, gerçekten kesmek zorunda mıyız? Yoksa kurban niyetiyle muhtaçlara para yardımında veya bağışta bulunabilir miyiz? Hocam, bir de Fecr Suresi 2. ayette geçen "on gece" hangi on gece Peygamberimiz (s.a.v.) Efendimizin “Kadir gecesini bu on gecede arayınız” dediği Ramazan ayının son on günü mü, yoksa Zilhicce ayının ilk on günü denilen kurban bayramının başlamasına kadarki on gün mü ve bu on gün süresince farz namazların sonunda tekbir getirmek Peygamberimizin uygulaması mıdır? Yardımcı olur, aydınlatırsanız çok seviniriz. İyi çalışmalar, esenlikler dileriz. F. Çapanoğlu

Cevap: İslâmî bir vergi olan Zekât, Müslüman fakirlere verilir. Unicef gibi uluslararası kuruluşlara zekât verilmez. Çünkü bu paraların nerelere harcanacağı bilinmez.

Çok yazdım ama herhalde okumamışsınız. Kurban kesmek zorunlu bir ibadet değil, sünnettir. Kesen sevap alır, kesmeyen günahkâr olmaz. Ama kurbanın parası fakirlere verilse olur mu? Kurban olmaz ama sadaka olur. Kurban kesmek sünnettir. Sadaka vermek de ayrı bir sünnet ve ibadettir. Siz kurban yerine parasını sadaka verirseniz, kurban sünnetini yapmamış, sadaka sünnetini yapmış olursunuz. Yerine göre belki muhtaç öğrencilere veya borçlu yoksullara sadaka sünnetini uygulamak Allah katında daha makbul olabilir. Bu işler gönül işidir, gönlünüz neyi daha uygun görüyorsa onu yapınız. Çünkü kurban kesmek farz değil, sünnettir. Sünneti uygulama zorunluluğu yoktur. Kurbanı farz veya vacip gösterenler, geleneklere göre konuşuyorlar, yanlış yapıyorlar. Kurban kesmek, hacılara vaciptir, hacca gitmeyenlere vacip değil, sünnettir.

Fecr Suresinin 2. âyetinde "Ve leyâlin aşrin: On geceye andolsun": buyurulmaktadır. Kuvvetli re'ye göre bu on gece, Zu'l-hicce ayının ilk on gecesidir. Bunlar hac işleriyle, ibâdetleriyle geçirilen geceler olduğu için üstlerine yemin ile bunların değeri belirtilmiştir. On gecenin, yılın ilk ayı olan Muharrem'in on gecesi yahut Ramazanın ilk veya son on gecesi olduğu hakkında rivâyetler de vardır. "ليال" ma'rife olmayıp nekre (belirsiz) olduğu için, belli bir on gece olmayıp bunların her birine, belki de her ayın, Ay ışığının git gide arttığı ilk on gecesine işaret olması da mümkündür.

Teşrik Tekbîrlerine gelince:

Kurban bayramında, Arefe günü sabah namazının sonundan Bayramın dördüncü günü ikindi namazının sonuna kadar her farz namazda selâmdan sonra bir defa tekbîr getirmek vâcibdir. İmâm-ı A'zam'a göre tekbîr, şehirlerde oturanların cemaatle kıldıkları namazlarda vâcibdir. Ama bu şart yalnız İmam'a göredir. İki talebesine göre, bu süre içinde kim olursa olsun ve nerede kılarsa kılsın, köylü, şehirli, münferid ve cemaat herkes tekbîr getirecektir. Fetva, bu görüşe göredir. Tekbîr şudur: "Allâhu ekber Allâhu ekber lâilâhe illâllâhu vallâhu ekber Allâhu ekber ve lillâhi'l-hamd.”

 

 

   Copyright @ Süleyman Ateş