İBRET-İ‘TİBÂR (10) PDF 
Cuma, 26 Kasım 2021 00:00

İBRET-İ‘TİBÂR (10)

(...dünden devam)

Bu âyetlerde Peygamber’in çağırdığı tevhîd yoluna gelmeyen müşrikler, daha önceki sapık ulusların sonuçlarına düşmekten sakındırılıyor. O helâk edilen uluslar, kendilerini doğru yola iletmeğe çalışan, kötü tutumlarının sonuçlarına karşı uyaran elçileri dinlemedikleri için cezalandırılıp helâk edilmişlerdi.

Onlar, kendilerine Allah’tan başkasına tapmamalarını söyleyen elçilere “Allah dileseydi insan yerine melek elçi gönderirdi” diyerek Hak da‘vetini kabul etmemiş, sapık yollarında yürümeğe devam etmişlerdi. Kendilerini herkesten güçlü görüp haksız gurura kapılan Âd kavmi, Allah’ın kendilerinden çok daha güçlü olduğunu düşünmeyip O’nun âyet­lerini inkâr etmişlerdir. Allah da onlara çok şiddetli, soğuk fırtınalar gönderip kibirlerini kırmış, onları hakaret içinde helâk etmiştir. Onların âhirette çarpılacakları cezâ ise daha onur kırıcıdır.

“Eyyâmin nahisâtin” birbiri ardınca süren uğursuz günler demektir. Yedi gece ve sekiz gün” (Hâkka: 7) âyetinin bildirdiği üzere bu fırtına yedi gece, sekiz gündüz sürmüş ve Hûd’u kabul etmeyen Âd kavmini helâk etmiştir.

Allah’ın hidâyet yolunu kabul etmeyen Semûd kavmi de helâk edilmiş, yalnız Hak da‘vetçisi Sâlih Peygamber ile günâhlardan sakınanlar azâbdan korunmuşlardır.

Burada cezalandırılıp helâk edildiği bildirilen Âd ve Semûd kavimlerinin, Hz. Muhammed(sav)in elçiliğini kabul etmeyen müşrik Araplarla ortak yanları vardır. Bu müşrikler de Âd kavmi gibi kibirlidirler. “Allah elçi gönderse melek indirir, ona melek indirilmesi gerekmez mi?” diyorlardı. Bunlar da Semûd kavmi gibi, içinde bulundukları sapıklığı, Peygamber’in getirdiği hidâyete tercih ediyorlardı. İşte müşrikler, kendileri gibi davrananların öyküleri anımsatılarak uyarılmaktadırlar.

“Âd ve Semûd'u da (helâk ettik). Bu, oturdukları yerlerden size belli olmaktadır. Şeytân yaptıkları işleri süsleyip onları yoldan çıkardı. Oysa bakıp ibret alabilirlerdi (ama almadılar).” (Ankebût: 38) âyetinden anlaşıldığı üzere Araplar, yazlık ve kışlık ticaret yolları üzerinde bulunan harabeleri görüp, Âd ve Semûd kavimlerinin öykülerini öğrenmişlerdi. İşte Kur’ân onlara, kalıntılarını gördükleri bu ulusların sonucunu anımsatıp muhataplarını düşünmeğe, ibret almağa yöneltmektedir.

(devamı yarın..)

 

 

   Copyright @ Süleyman Ateş