ÂDETLİNİN İBADETİ (3) PDF 
Pazartesi, 27 Eylül 2021 00:00

ÂDETLİNİN İBADETİ (3)

(...dünden devam)

İşte âdetli kadının namaz kılamayacağı, oruç tutamayacağı hakkın­daki delîl sadece Âişe’ye dayandırılan bu rivâyet­lerdir. Zan ifade eden bu rivâyetlerle Kur’ân’ın kesin emri askıya alınamayacağı gibi, bu rivâyette âdetli kadının namaz kılamayacağı hakkında bir söylem de yoktur. Sadece âdetli kadının, kılmadığı namazı kazâ edip etmeyeceğine dair bir sorunun cevabı vardır. Önce Hz. Âişe’nin, namazın kazâsından söz etmesi de kuşkuludur. Çünkü Peygamber döneminde öyle günlerce kılınmayan namazların kazâsından söz edilmez. O dönemde Müslümanlar, namazlarını özürsüz olarak terk etmezlerdi. Özür dolayısıyla bir iki vakit veya bir iki günlük namazlar da kazâ olarak değil, tertîb ile cem‘edilerek kılınırdı.

İnsanın isteği dışında oluşan özür, ibâdete engel değildir. Hz. Peygamber, düzensiz âdet gören kadına, yıkanıp namaz kılmasını emretmiş ve bu kadın, her namazında yıkanarak (veya abdest alarak) namaz kılmıştır. Şimdi düzensiz âdet görme ile, düzenli âdet görme arasında ne fark vardır? İkisinde de kadından gelen kan, aynı kandır. Gelen kan, pis görüldüğü için bu kadına, temizlenip, yani abest alıp namazını kılması emredilmiştir. İnsanın elinde olmayan bir hal, neden onun ibâdetine engel olsun? Düzensiz âdet görme özür sayılıyor da, normal âdet görme neden özür sayılmasın? Aşağıdaki rivâyet, Hz. Peygamber’in, normal âdeti özür saydığını kanıtlar:

Âdet halinde bulunan Hz. Âişe, Mescidde bulunan Peygamber’in başını yıkayıp tarardı. Peygamber, âdetli Âişe’ye: “Mescidden bana humre(seccâde)yi getir! demiş.” Âişe, âdetli olduğunu söylemiş. Peygamber: “Âdet, senin isteğinle olan bir şey değildir. Sen Mescide git, bana seccâdeyi getir!” demiş (Müslim, Hayd: b. 3, h. 11-13).

Kur'ân-ı Kerîm'in kendisinde ne âdetin süresinden, ne de âdetli iken Kur'ân okunamayacağından, namaz kılınamayacağından, oruç tutulamayacağından söz edilir. Hayḍ tıpkı idrar tutamamak gibi bir özürdür. Özürlü kişi ibâdetten mu‘âf tutulmaz, sadece her vakit için abdest alıp ibâdetini yapar.

Kendi içinde olağanüstü çelişkili olan bu kişi rivâyet­leriyle ma‘alesef din bozulmuş, Kur'ân'ın söylemediği şeyler dine sokulmuştur. Kur'ân, âdetli kadının neyi yapamayacağını söylüyor: O da cinsel ilişkidir. Kadına eziyet vereceği için erkeklere, bu durumdaki kadınla ilişkiye girmemeleri emredilmiştir. Maksat kadına eziyet vermemek, bir de o durumda kadına karşı bir soğukluk duygusu oluşma olasılığını uzaklaştırmaktır.

(devamı yarın..)

 

 

   Copyright @ Süleyman Ateş