FAKİRLİĞİN ANLAMI NEDİR? (3) PDF 
Salı, 19 Ocak 2021 00:00

FAKİRLİĞİN ANLAMI NEDİR? (3)

(...dünden devam)

Fakirliğin bu derecesi, servet sahibi olmağa engel değildir. Çünkü önemli olan, mal yokluğu değil, mal sevgisinin ruha egemen olmaması; malın varlığı ile yokluğunun bir olmasıdır. Bu durumda olan kişiye mal yokluğu zarar vermediği gibi, varlığı da zarar vermez. Allah'ın elçilerinin ve peygamberlerinin çoğu zengin, hattâ devlet başkanı, hükümdar oldukları halde fakirliğin zirvesinde bulunmuşlardır. İbrahim Aleyhisselâm, mal ve sürü sahibi; Hz. Dâvûd ve oğlu Hz. Süleyman (selâm onlara) kral idiler. Peygamberimiz (s.a.v.) de önce fakir iken sonra Hz. Hatice ile evlenmekle servete kavuşmuş, Medine'ye hicretten sonra da İslâm devletinin hükümdarı olmuştur. Yüce Allah, ona olan bu nimetini hatırlatmak için: "Rabbin seni yetim bulup barındırmadı mı? Seni şaşkın bulup doğru yola iletmedi mi? Seni yoksul bulup zengin etmedi mi?" (Duhâ: 6-8) buyurmuştur.

Peygamber’in halifeleri Hz. Ebubekir ve Hz. Ömer'e, dünyanın her yanından oluk oluk mal ve para aktığı halde fakirlikten çıkmamışlar; malı kendi keyif ve hevesleri için değil, Allah rızası için harcamışlardır. Onların fakirlikleri servet içinde olmuştur.

Çünkü gerçek fakirlik, daima Allah'a muhtacolduğunu, varlığı dahil, her şeyinin gerçekte kendisinin değil, Allah'ın olduğunu bilmektir. Kulun temel ve ayrılmaz sıfatı fakirliktir. Zenginlik ise Allah’ın temel ve ayrılmaz sıfatıdır.

Fakirliğin hakikati, dünya sevgisini içinden çıkarmak, malı kendisine mal etmemek; her şeyi laf ile değil, fakat gerçek anlamda Allah'ın; verenin ve alanın Allah olduğunu bilmek; O'nun lütfundan da kahrından da memnun olmak; dünyanın gitmesine üzülmemek, gelmesine de sevinmemek; kalbini dünya sevgisiyle doldurup Allah'ı anmaktan alıkoymamak; Allah'tan başka hiçbir şeye: ne mala, ne mevkie, ne dünya adamlarının desteğine, ne de bir dünya varlığına ihtiyaç duymamaktır. Böyle insana malın varlığı zarar vermez. Allah böyle kullarına malını ve ziynetini yasaklamamış, tersine âhiret nimetlerini olduğu gibi dünya nimetlerini de asıl böyle kulları için yaratmıştır: "De ki: 'Allah'ın kulları için çıkardığı süsü ve güzel rızıkları kim haram etti?' De ki: 'O, dünya hayatında inananlarındır, kıyamet günü de yalnız onlarındır'." (A'râf: 32) buyurmuştur.

(devamı yarın..)

 

 

   Copyright @ Süleyman Ateş