NAHL-70 VE HAC-5 AYETLERİ HAKKINDA (3) PDF 
Salı, 15 Aralık 2020 00:00

NAHL-70 VE HAC-5 AYETLERİ HAKKINDA (3)

(...dünden devam)

Sperm, yumurtayı rahmin içinde değil, dış kanalında aşılar. Aşılanan yumurta bu kanalda bölünerek çoğalır, 'alaka (asılı bir şey) olur, muḍğa (bir çiğnem et) olur. Kanalda çoğaldıkça şekli be­lirlenmeğe başlayan cenîn, oradan rahmin içine iner. Tam Kur'ân'ın dediği gibi Allah onu belli bir süre rahmin içinde tutar. Sonra Mü'minun Sûresinin 14’ncü âyetinde belir­tildiği üzere muḍğa'dan önce kemikler oluşur; kemiklerin üzerinde adaleler, kaslar oluşur. Yani kemiklere et giydirilir. Sonra bebek olarak dünyaya getirilen zayıf, cılız insan, gittikçe güçlenir, kimi henüz çocuk iken veya genç çağda ölür, kimi de uzun yaşar, yine zayıflar, beden ve düşünce gücü azalır, öğrendiklerini unutmağa başlar. İlk doğduğu zamandaki gibi bir şey bilmez duruma gelir.

Yüce Allah, ömrün bu son âcizlik çağına "Erzelu'l-'omr: Ömrün en rezîli" diyor. Çünkü bu durum, insanın başlangıçtaki zayıflığından daha güçtür. Zira bebeğe, büyüyecek ümidiyle annesi, babası bakarlar. Gün geçtikçe de bebek tatlılaşır, güçlenir, sevilir, zahmeti azalır, kendi kendine yeterli duruma gelir. Ama insan bu son çağında gün geçtikçe gücünü kaybe­derek, kendisine bakanları da bıktırıp usandırabilir. İlk durumun tersine gittik­çe kendine yeterliliğini yitirir. Bundan dolayı bu hal, ömrün en âciz ve en perişan çağı olur. İnsanın, uzun ömrün sonunda düştüğü bu âciz duruma Yasin Suresinde de işaret buyurulmuştur:

“Kime uzun ömür versek, onun yaratılışını baş aşağı çevi­rir­(gü­cünü azaltır)ız, (sonunda zayıflar, ihtiyarlar). Akıllarını kullan­mı­yo­rlar mı?” (Yâsin: 68)

Allah, uzun yaşattığı kimselerin bünyelerini baş aşağı eder. Bünyeleri gittikçe gücünü kaybeder, belleri bükülür, yüzleri kırışır, hafızaları zayıflar, o kadar ki hayatlarının başlangıcında olduğu gi­bi bir şey bilmez duruma gelirler. İnsan vücudunun ve öteki canlı­ların önce gelişip güç kazanması, sonra ihtiyarlamağa başlayıp gün­den güne gücünü kaybetmesi, Allah'ın yasaları gereğidir. Bu hayâtı böyle düzenleyen Allah'tır. İyice düşünenler, bunların, Allah'ın tedbiriyle olduğunu anlar ve yalnız O'na kulluk ederler.

İşte Tefsirimde yazdıklarım bunlar. Burada anlaşılmayan, ya da kapalı kalan bir durum olduğunu sanmıyorum. Siz isterseniz “Yüce Kur’ân’ın Çağdaş Tefsiri” adlı eserimi üşenmeden ve dü­şüne düşüne bir daha okuyun.

***

 

 

   Copyright @ Süleyman Ateş