ALLAH VE MELKELERININ PEYGAMBER’E SALÂTI (1) PDF 
Pazartesi, 23 Kasım 2020 00:00

ALLAH VE MELKELERININ PEYGAMBER’E SALÂTI (1)

Hocam, innallahe ve melaaiketehü yusallıne alennebiyy, Yaa eyyühelleziyne amenü sallu aleyhi ve sellimu teslima,

Bu ayetteki salatın anlamı hakkında da bilgi ve yorumunuzu bekliyoruz...

Cevap: “57- Allâh'ı ve Elçisi’ni incitenler var ya, işte Allâh onlara dünyâda ve âhirette la'net etmiş ve onlar için alçaltıcı bir azap hazırlamıştır. 58- Mü'min erkekleri ve mü'min kadınları yapmadıkları bir şeyle (suçlayıp) incitenler bir iftirâ ve açık bir günâh yüklenmişlerdir.” (Ahzab: 56-57)

Önceki âyette Peygamber(sav)’in, Allah ve melekleri katındaki yüce mevkii belirtildikten sonra bu âyetlerde de Allah'ı ve O'nun Elçisi’ni incitenlerin, dünyâda da, âhirette de Allah'ın lânetine uğrayacakları ve onur kırıcı bir azâba çarpılacakları, mü'min erkek ve kadınları, yapmadıkları şeylerle suçlayarak haksız yere onları incitenlerin büyük bir iftira ve açık bir vebal yüklendikleri ifade ediliyor.

Bu âyetlerin yukarıda anlatılan Zeynep konusu ile ilgili olduğu anlaşılıyor. Peygamber'in evlenmesini dedikodu etmek suretiyle onu rahatsız edenlerin davranışları kınanmaktadır. Bir rivayete göre birinci âyet, Peygamber'in, Safiyye ile evlenmesini çekiştirenler hakkında inmiştir (İbn Kesîr, Tefsîr: 3/519). İniş nedeni ne olursa olsun birinci âyet, söz ve davranışlarıyla Allah Elçisi’ni incitenler, ikinci âyet de suçsuz insanlara iftirâ edenler hakkındadır.

Âyetler, yukarıdaki konunun devamıdır. Peygamber(sav)’in evlenmesini dedikodu yapan, Peygamber'e yakın mü'minler aleyhinde yakışıksız sözler söyleyip yaymak suretiyle ortalığı karıştırmağa çalışan münâfık, hasta yürekli insanların davranışını sergilemektedir.

Allah'ın Elçisi’ni incitmek, Allah'ı incitmek demektir. Yüce Allah, Peygamber'in kendisine yakınlığını belirtmek için kendisini de onunla beraber saymış: “Allah’ı ve Elçisi’ni incitenler” buyurmuştur. Bir kudsî hadîste yüce Allah: "Kim benim bir velîme (dostuma) düşmanlık ederse ben ona savaş açarım. Kulum bana en çok, kendisine farz kıldığım ibâdetlerle yaklaşır. Nâfilelerle de bana yaklaşmağa devam eder. Nihayet o derece bana yaklaşır ki ben onu severim. Ben de onu seversem onun işiten kulağı, gören gözü, tutan eli, yürüyen ayağı olurum. Benden isterse veririm, bana sığınırsa onu korurum. En fazla tereddüd ettiğim şey, ölümden korkan mü'minin canını almaktır. Çünkü ben onun üzülmesini istemem" (Buhârî, Edeb: 53; İbn Kesîr, Tefsîr: 3/522). Başka bir kudsî hadis de şöyledir: "Âdem oğlu dehre (feleğe) sövmekle beni incitir. Felek benim. Gece ve gündüzü ben kendi elimle döndürürüm''(5/278).

(devamı yarın..)

 

 

   Copyright @ Süleyman Ateş