VAR OL HOCAM! (1) PDF 
Pazar, 01 Kasım 2020 00:00

“Kur'an Işığında Fetvâlar”dan Kurtuba gezim üzerine bir değerlendirme:

VAR OL HOCAM! (1)

Özellikle Almanya'dan Kurtuba'ya doğru yapmış olduğunuz geziden sonra yazdıklarınız, tarihi gerçekleri az da olsa hatırlattı bana!

Endülüs Emevi Devleti'nin ne kadar muhteşem olduğunu, ucun ucun küçültülerek yok edildiğini okuduk yıllarca. Ne yazık ki onların o güzelim sanatlarını bize anlatan olmadı!

Fransız Rojer Gradü yetmişinden sonra da olsa, bir belgesel dizide anlatmaya çalışmıştı Endülüs'ü; o kadar!

Yapılanların hiçbiri Endülüs'e Ağıt şiiri(leri) kadar kalıcı olamaz bence! Büyük düşünürümüz Sezai Karakoç'un 1985'te dilimize kazandırdığı Ebu'l-Bekā Er-Rindî yaşadıklarını en acı ifadelerle anlatırken aşağıdaki karşılaştırmayı da yapmaktan geri kalmaz:

''... Cami kilisedir artık, hilâl yerine haç asılı

Nur yüzlü ezan yerine, bitmeyen bir çan sesi, bir baykuş uğultusu..''

''... Sen de şahit olsaydın benim gibi onların

Yurtlarından koparılıp satılışlarına pazarda, ey Tanrı kulu.

O hıçkırıklar senin de aklını koymazdı yerinde benim gibi.

Canı vücuttan çeker gibi ayırdılar anadan yavrusunu.

Ya o kızlar ki, yakuttan ve mercandan dökülmüşlerdi sanki.

Ve sabah bir dağ ucundan yeni çıkan bir güneşin masumluğu

İçindeki o Meryem yüzlü kızları da saçlarından sürükleyip götürdüler.

Kirli yataklarına. Haykırışları yırttı gökleri. Yürekleri parça parça, babalarsa kan kustu.

Daha ne anlatayım, yüreklerin erimesi için bir tanesi yeter anlattıklarımın:

Eğer o yüreklerde İslâm’dan ve imandan bir eser varsa elbet ey Tanrı dostu! ''

1492'den önceki yüzyıllar boyunca da nice insanlık dışı zulümlerin yaşandığı bir ülke olmuş giderek küçültülen Endülüs!

Bu konu bu yönü ile de çok değişik uygulamaları içeriyor ki anlatılması günleri alır, yazılması ise ciltler dolusu kitaplara sığmaz! Gören gözlere Balkanlar'da olan bitenler ile Bağdat'ta yaşananlar yetmez mi Hocam!

(devamı yarın..)

 

 

   Copyright @ Süleyman Ateş