PEYGAMBERLERİN ORTAK AMACI: TEVHÎD (5) PDF 
Perşembe, 16 Temmuz 2020 00:00

PEYGAMBERLERİN ORTAK AMACI: TEVHÎD (5)

(...dünden devam)

141- Semûd (kavmi) de gönderilen elçileri yalanladı: 142- Kardeşleri Sâlih, onlara demişti ki: "Korunmaz mısınız? 143- Ben sizin için güvenilir bir elçiyim. 144- Allah'tan korkun ve bana itâ‘at edin. 145- Ben sizden buna karşı bir ücret istemiyorum. Benim ücretim yalnız âlemlerin Rabbine âittir. 146- Siz burada güven içinde bırakılacağınızı mı sanıyorsunuz? 147- Böyle bahçelerde, çeşme başlarında? 148- Ekinler ve yumuşak tomurcuklu güzel hurmalıklar arasında? 149- Dağlardan ustalıkla evler yontuyor­sunuz. 150- Allah'tan korkun ve bana itâ'at edin. 151- O aşırıların emrine uymayın. 152- Yeryüzünde bozgunculuk yapan, ıslah etmeyen o kimseler(in sözüyle hareket etmeyin).” 153- Dediler: "Sen, iyice büyülenmişlerdensin. 154- Sen de bizim gibi bir insansın. Eğer doğrulardansan bize bir mu‘cize getir.” 155- Dedi: “İşte bu dişi deve(mu‘cize)dir. (Bir gün) Onun su içme hakkı var, belli bir günün su içme hakkı da sizin. 156- Sakın, ona bir kötülük dokundurmayın, sonra büyük bir günün azâbı sizi yakalar.” 157- Nihâyet onu kestiler, ama pişman oldular. 158- Ve azâb onları yakaladı. Muhakkak ki bunda bir ibret vardır, ama yine çokları inanmazlar. 159- Şüphesiz Rabbin, işte üstün O'dur, merhamet eden O'dur. (Şu‘arâ: 47/141-159)

160- Lût (kavmi) de gönderilen elçileri yalanladı. 161- Kardeşleri Lût, onlara “Korunmaz mısınız? demişti. 162- Ben sizin için güvenilir bir elçiyim. 163- Allah'tan korkun ve bana itâ'at edin. 164- Ben sizden buna karşı bir ücret istemiyorum. Benim ücretim yalnız âlemlerin Rabbine âittir. 165- Âlemlerin içinde erkeklere mi gidiyorsunuz? 166- Ve Rabbinizin sizin için yarattığı eşlerinizi bırakıyorsunuz? Siz sınırı aşan bir kavimsiniz.” 167- Dediler: “Ey Lût, andolsun, eğer (bundan) vazgeçmezsen, mutlaka sürülenlerden olacaksın.” 168- (Lût) dedi: “Ben sizin bu işinize, (kadınları bırakıp erkeklere gidişinize) kızanlardanım. 169- Rabbim, beni ve âilemi bunların yaptıklarından kurtar!” 170- Biz de onu ve âilesini tama­men kurtardık. 171- Yalnız geride kalanlar arasında bulunan bir koca karıyı (kurtarmadık). 172- Sonra ötekilerini hep yıktık, helâk ettik. 173- Ve üzerlerine bir yağmur yağdırdık, uyarıl(ıp da yola gelmey)enlerin yağmuru hakikaten çok kötü oldu! 174- Muhakkak ki bunda bir ibret vardır, ama yine çokları inanmazlar. 175- Şüphesiz Rabbin, işte üstün O'dur, merhamet eden O'dur. (Şu‘arâ: 47/160-175)

(devamı yarın..)

 

 

   Copyright @ Süleyman Ateş