PEYGAMBERLERİN ORTAK AMACI: TEVHÎD (1) |
Pazar, 12 Temmuz 2020 00:00 | |||
PEYGAMBERLERİN ORTAK AMACI: TEVHÎD (1)Bütün peygamberlerin temel amacı şirki kaldırmak, Tevhidi yerleştirmektir. Kur’ân’da anlatılan peygamber kıssalarının (öykülerinin) temel amacı budur. Şimdi bu konu üzerinde örnekler görelim: Kur’ân, peygamber kıssalarını ayrıntılara girmeden, öğüt vermek için anlatır. Bu peygamberler, âdetâ bir tek millet olan insanlığa Allah tarafından, birbiri ardınca gönderilmiş elçiler olarak gelirler ve birbirlerinin misyonlarını sürdürürler. Kur’ân’ın, peygamberlerin kıssalarını birbirine benzer tarzda sunuşundan, tarih boyunca insanların birbirine benzer davranışlar gösterdiği;insanların birbütün,peygamberlerinde aynı amacı, yani tevhîdi yerleştirmek üzere gelen elçiler oldukları anlaşılmaktadır. Örnek olarak 7 Peygamber dizisinin sergilendiği Şu‘arâ Sûresi’ndeki kıssa dizilerini gözden geçirelim: 10- Rabbin Mûsâ'ya seslendi: “O zâlim kavme git! 11- Firavun’un kavmine. Onlar (kötülüklerden) korunmayacaklar mı?” 12- (Mûsâ): “Rabbim, dedi, ben, onların beni yalanlayacaklarından korkuyorum. 13- Göğsüm daralıyor, dilim açılmıyor (tutukluk yapıyor), onun için Hârûn'a da elçilik ver. 14- Hem benim üzerimde onlara karşı işlediğim bir günâh da var (onlardan bir adam öldürmüştüm); onların beni öldürmelerinden korkuyorum.” 15- (Allâh): “Hayır, dedi, ikiniz de âyetlerimizle gidin, biz sizinle beraberiz, (aranızda geçecekleri) dinliyoruz. 16- Firavun’a giderek deyin ki: ‘Biz âlemlerin Rabbinin elçisiyiz. 17- İsrâîloğullarını bizimle beraber gönder.’” 18- (Gittiler, Allâh'ın emrini duyurdular. Firavun) Dedi ki: “Biz seni, içimizden bir çocuk olarak yetiştirmedik mi? Ömründe nice yıllar aramızda kalmadın mı? 19- Ve sonunda o yaptığını da yaptın, sen nankörlerden birisin.” 20- (Mûsâ): "Onu yaptığım zaman sapıklardan idim, dedi. 21- Sizden korkunca aranızdan kaçtım, sonra Rabbim bana hüküm (bilgi ve hikmet) verdi ve beni elçilerden yaptı. 22- O başıma kaktığın ni'met de İsrâîl oğullarını köle yapman(yüzünden)dir. (Onları köle diye kullanıp erkek çocuklarını kesmeseydin, senin eline düşmezdim)” 23- Firavun dedi ki: “(Ey Mûsâ) Âlemlerin Rabbi nedir?” 24- (Mûsâ): “Göklerin, yerin ve ikisi arasında bulunan her şeyin Rabbidir. Eğer gerçekten inanan kimseler iseniz (bunu anlarsınız).” dedi. 25- (Firavun) Çevresinde bulunanlara: “İşitiyor musunuz?” dedi. 26- (Mûsâ): “O sizin de Rabbiniz, önceki atalarınızın da Rabbidir” dedi. 27- (Firavun): “Size gönderilen bu elçiniz mutlaka delidir” dedi. 28- (Mûsâ): “Eğer düşünürseniz O, doğunun, batının ve bunlar arasında bulunanların da Rabbidir” dedi. 29- (Firavun: Ey Mûsâ): “Andolsun ki benden başka tanrı edinirsen, seni mutlaka zindana atılanlardan yapacağım” dedi. 30- (Mûsâ, peki): “Sana (doğruluğumu) kanıtlayan apaçık bir şey getirmiş olsam da mı?” dedi. 31- (Firavun): “Eğer doğrulardansan onu getir (bakalım),” dedi. 32- (Mûsâ), asâsını attı, bir de (baktılar ki) o apaçık bir ejderha! 33- Elini (koltuğunun altından) çıkardı; o da, bakanlara parıl parıl parlayan bir şey oluverdi. (devamı yarın..)
|