İSLÂM TARİHİNDEN YAPRAKLAR (55) : HZ. ALÎ’NİN ŞEHÂDETİ PDF 
Çarşamba, 24 Haziran 2020 00:00

İSLÂM TARİHİNDEN YAPRAKLAR (55) : HZ. ALÎ’NİN ŞEHÂDETİ

(...dünden devam)

Bir rivayete göre de Alî vurulunca halk:

̶ Ey Mü’minlerin Emîri, bütün Muratlıları öldürelim mi? Demişler. Alî:

̶ Hayır, demiş, onu hapsedin, eğer ölürsem siz de onu öldürün. Ama yaşarsam yaralamalar hakkındaki kısas uygulanır.

Olayı gören biri anlatmış: Kılıcın parıltısını gördüm, adam şöyle diyordu. "Ey Alî, hüküm Allah'a aittir, sana ait değildir!" dedi. Sonra ikinci bir kılıç gördüm. İki kılıç birlikte vurdu. Abdurrahman bn Mül­cem'in kılıcı Alî'nin alnına isabet etti, beynine kadar işledi.

Yine Muhammed Hanefiyye, Alî’nin başına gelen feci olaydan ötürü insanlar feryadederek Hasan’ın yanına girdiler. Hasan Alî’nin yanında ve İbn Mülcem de elleri boynuna bağlı olarak orada bekletilirken Alî’nin kızı Ümmü Gülsüm ağlayarak:

‒ Ey Allah’ın düşmanı! Vallahi babamın bir şeyi yoktur. Ama Allah seni perişan edecektir, dedi.

İbn Mülcem: ‒ Babanın bir şeyi yoksa kim için ağlı­yor­sun? Vallahi ben o kılıcı bin dirheme almış ve bin kez zehir­lemiştim. Bütün kent halkına vurulsa bu kılıç bütün kent halkını öldürür, hiç kimse sağ kalmaz, dedi (Taberî. Târîḫ: 6/62).

Doktorun tavsiyesi

Yaralandığı zaman doktorlar Hz. Alî’nin çevresinde top­landılar. Bunların en uzmanı Esîr bn Amr es-Sekûnî idi. Kisra’nın da doktoru olan bu zat, yeni kesilmiş bir koyunun sıcak akciğerini aldı, ondan bir damar çıkarıp Alî’nin yarasına soktu, çıkardığında damarın ucuna beyinden beyaz bir parça da gelmişti. Yani kılıç darbesi beyne kadar işlemişti. “Ey Mü’­minlerin Emîri, artık vasiyetini yap, zira öleceksin!” dedi (el-İstîâb: 3/1128). Rivayete göre Cündeb bn Abdullah gelip Hz. Alî’ye:

‒ Ey Mü’­minlerin Emîri, seni kaybetsek bile yine de seni kaybetmeyiz (seni unutamayız), Hasan’a bey­’at edelim mi? diye sordu.

Alî cevap verdi: ‒ Ben size bunu ne emrederim ne de sizi bundan men ederim. Siz uygun olanı daha iyi görür, bilirsiniz! Dedi (Taberî, Târîḫ: 6/62).

Bir rivayete göre de: “Ey Mü’minlerin Emîri, yerine birini bırak” diyenlere: “Hayır, demiş, ben sizi Resulullah’ın bıraktığı gibi ̶ halef bırakmadan ̶ sizden ayrılıyorum. Eğer Allah sizin iyiliğinizi isterse en iyinizi başınıza geçirir. Nitekim Resulullah’tan sonra da en hayırlınızı başınıza geçirmişti” dedi (El-Bidaye ve’n-Nihaye).

(devamı yarın..)

 

 

   Copyright @ Süleyman Ateş