İSLÂM TARİHİNDEN YAPRAKLAR (12)
Cuma, 08 Mayıs 2020 00:00

İSLÂM TARİHİNDEN YAPRAKLAR (12)

(...dünden devam)

Şura üyeleri arasında ihtilaf çıktı. Sesler yükseldi. O sırada Ebu Talha içeriye girdi: “Ben dedi, size sadece üç gün süre veriyorum. Evimde oturup ne yapacağınıza bakacağım.”

Bir rivayete göre ihtilaf bir gün, bir rivayete göre iki gün bütün şiddetiyle sürdü. Önü alınmaz bir bölünmenin doğacağından korkan Abdurrahman bn Avf toplananlara: “Hanginiz en efdaliniz lehine adaylıktan çekilir” dedi. Bu sözün üzerinden çok geçmeden Abdurrahman “İşte ben adaylıktan çekiliyorum” dedi. Ardından Sa’d ve Zübeyr de adaylıktan çekildiler. Talha orada bulunmadığı için son söz Ali’ye kalmıştı. Ali ise susuyordu. Acaba bu Abdurrahman’ın bir tuzağı mı diye düşünüyordu. Böyle düşünürken Abdurrahman Aliye döndü:

˗ Sen ne diyorsun ey Ebu’l-Hasan? dedi.

Alî tarafsız davranılacağına dair güvence almak istedi.

˗ Sen hakkı tutacağına, keyfi hareket etmeyeceğine, akrabayı kayırmayacağına, ümmet hakkında hayırlı olanı yapacağına dair bana kesin söz ver! dedi.

Abdurrahman tereddütsüz cevap verdi:

˗ Siz bana benim verdiğim karara uyacağınıza, seçtiğime razı olacağınıza söz verin. Ben de Allah huzurunda akrabayı kayırmayacağıma, ümmet hakkında hayırlı olanı yapacağıma söz veriyorum! dedi.

Böyle dedikten sonra önec Alî’nin elini tutup seçildiği takdirde adaletten ayrılmayacağına, Allah’ın Kitabının hükümlerinden ve Peygamber’in yolundan ayrılmayacağına söz aldı. Sonra Osman’ın elinden tutup aynı sözü ondan da aldıktan sonra Osman’ın halifeliğine hükmetti.

Hz. Alî’nin seçimden sonraki tutumu:

Hz. Alî’nin seçimden sonraki tutumu hakkındaki rivayetler değişiktir. Taberi’nin bu konudaki iki rivayeti, Osman’ın Halife seçilmesinin, Alî’nin gönlünde derin iz bıraktığını gösterir.Bunlardan birine göre Abdurrahman Osman’a bey’at ettikten sonra insanlar bey’at için sıraya girmişken Alî ağırdan almış, Abdurrahman: “Verdiği sözden cayan, kendi aleyhine caymış olur. Allah’a verdiği sözde durana Allah büyük ödül verir.” (Fetih Suresi: 10) âyetini okumuş. Bunun üzerine Alî, bey’at için insan saflarını yara yara giderken: “Bir aldatma ama nasıl bir aldatma!” diyormuş. İkinci rivayete göre ise Abdurrahman Osman’a bey’at ettiği zaman Alî ona: “Sen ona ebedî bir iyilik yaptın. Bu, sizin bizim aleyhimizdeki ilk davranışınız değildir. Ama bize sabretmek düşer. Anlattıklarınıza göre Allah bize yardımcıdır. Vallahi sen, sonunda bu iş sana dönsün (sen Halife olasın) diye Osman’ı seçtin. Ama bilinmez, Allah her gün başka bir iş yapar!” demiş. Buna cevaben Abdurrahman da: “Ey Alî, kendine yol arama. Ben düşündüm, taşındım, insanlara danıştım; onların Osman’dan başkasını istemediklerini gördüm” demiş. Bunun üzerine Alî “Kitab (İlâhî yazgı) vaktinde zuhur eder” diyerek çıkmış (Prof, Dr. Hüseyin Heykel, Osman bn Affan, s. 34).

(devamı yarın..)