İSLÂM TARİHİNDEN YAPRAKLAR (6)
Cumartesi, 02 Mayıs 2020 00:00

İSLÂM TARİHİNDEN YAPRAKLAR (6)

(...dünden devam)

Ebu Süfyan kimdir?

Harb oğlu Ebu Süfyan, Hz. Muhammed’e karşı savaş açmış olanların lideridir. Mekke’de iken ona çok sıkıntı vermişti. Resul’ün hicretinden sonra da düşmanlığı devam etti. İslâm’ı yok etmek için Kureyşin düzenlediği Uhud ve Hendek Savaşlarında Ebu Süfyan müşrik ordusunun komutanı idi. Sonuçta Hz. Muhammed ordusuyla Mekke’yi fethedince Ebu Süfyan, Peygamber’in amcasının himayesinde Allah Elçisinin yanına gelmiş, Resulullah ona:

̶ Benim Allah’ın Elçisi olduğumu itiraf edecek zamanın gelmedi mi? Deyince Ebu Süfyan:

̶ Babam - anam sana kurban olsun, sen ne kadar akraba hakkını gözetirsin ve ne kadar cömertsin! Ama bu konuda henüz içimde bir kuşku var! Demişti.

Fakat bu söz üzerine Müslüman olmadığı takdirde öldürüleceğinden korkan Ebu Süfyan öldürülmemek için Müslüman olmaktan başka çaresi kalmadığını anlayarak Müslüman olmuştu.

Fethi müteakip bütün Mekke halkı Müslüman oldu. Tabii bunlar arasında nüfusça en kalabalık ve mevkice en güçlü durumda olan Ebu Süfyan liderliğindeki Ümeyye Oğulları vardı.

Gerçi Ebu Süfyan, Resulullah’ın ve İslâm’ın gücünden çekindiği için kabile taassubunu açığa vuramadıysa da bu dürtü hep içinde kaldı. Resulullah vefat edip de Ebubekir Halîfe seçilince fitne tohumu ekmek için olayı fırsat bilerek şöyle demişti:

“Vallahi ben öyle bir ateş görüyorum ki bunu ancak kan söndürür.” Sonra bağırmıştı: “Ey Abdi Menaf Oğulları, Ebubekir sizin işinize ne karışabilir? Ey zayıflatılanlar, ezilenler! Bana ve Abbas’a geliniz. (Bizim çevremizde toplanınız)” ve şu şi’ri okumuştu:

ولا يقيم على ضيم يراد به   إلا الأﺫلانعيْر الحى والوتد

Mahalle eşeğine kuyruk ve çadır direğine temel taşı olandan başkası kasıtlı yapılan baskıya tahammül etmez.

Hz. Ali Ebu Süfyan’ı dinlemeyip ona: “Vallahi sen bu sözünle fitne çıkarmak, ortalığı karıştırmak istiyorsun! Vallahi sen hâlâ İslâm’a kötülük yapmak istiyorsun! Sen ne kadar İslâm’a ve Müslümanlara düşmanlık edersen et, asla İslâm’a zarar veremezsin. Bana göre Ebubekir bu mevkie lâyıktır!” demişti.

(devamı yarın..)