İSLÂM TARİHİNDEN YAPRAKLAR (3) PDF 
Pazar, 26 Nisan 2020 00:00

İSLÂM TARİHİNDEN YAPRAKLAR (3)

(...dünden devam)

Ömer’in adaylarına Ensardan veya herhangi bir kabileden bir itiraz gelmemişti. Bazı rivayetlere göre Sa’d bn Zeyd bn Ömer, Halifeye, “Sen mü’minlerden birini seçsen halk rahat eder” demiş, Ömer cevabında: “Ben arkadaşlarımda kötü bir hırs görüyorum” demişti. Bu sözden kendisinin belirleyeceği kişiye karşı rekabet ve kıskançlık oluşacağından korktuğu anlaşılmaktadır. Ömer, bu altı kişiden daha efdal birini görmemiş, Rabbinin huzuruna, şûrâ sorumluluğu ile gitmek istememişti. Ve kalbinin tam mutmain olmadığı birini seçmekten çekinmişti. Onun için bu sorumluluğu İslâm Şurasına havale etmişti. Seçtiği altı kişi Ömer’in gözünde aynı değerde idiler.

Ömer’in vefatının ardından Şura üyelerine aralarında Halifeyi seçme vakti gelmişti. Şura üyelerini kuşatan şartlar Ebubekir’in seçildiği zamandaki şartlardan tamamen farklı idi. Resulullah vefat ettiği zaman henüz Arap Yarımadası tam birliğe kavuşmamıştı. Çeşitli kabilelerde ayaklanma, kıpırdanma haberleri geliyordu. Tabii bu durum, Müslümanları bir an önce kendilerine bir baş seçmek durumunda bırakmıştı. O zaman Müslümanların asıl amacı Allah’ın dinine yardım ve onun zayıflatılmasını önlemek, birliği korumak, dinin yayılması önüne konulacak engelleri kaldırmak idi. Ebubekir Halife seçildiği gün Müslümanlar Irak’ta Şam’da İran ve Bizans ordularıyla savaş halinde idiler ve sonucun nasıl tecelli edeceği belli değildi.

Hatta Müslümanlar Irak’ta çarpışan Müsenna’ya yardıma gitmeğe bile hevesli değillerdi. Bu konudaki yardım çağrısına kimse gönülden istekli çıkmamıştı. Durumun nezaketini fark eden Ebubekir, bu yüzdendir ki çıkması muhtemel herhangi bir zafiyeti önlemek için Ömer’i yerine seçerek Rabbinin huzuruna gitmişti.

Ama Ömer döneminde fütuhat genişlemiş, İran toprakları İslâm sınırlarına katılmış, bol bol ganimetler akmaya başlamıştı. O kadar ki Ömer acaba bu ganimetleri sayarak mı yoksa ölçerek mi dağıtmayı düşünmüştü. Böyle bir durumda çok kimse iktidara gelmek ister. Elbette bu da yarışmaya, rekabete yol açar.

(devamı yarın..)

 

 

   Copyright @ Süleyman Ateş