RÛH BEDEN İLİŞKİSİ (7)

(...dünden devam)

Uyuyamadım, kalktım, tercümemi yapmaya başladım. Sonra saat 9,30’da Üniversiteye gittim, sınav varmış, onu yaptım. Eve geldim. Saat 3’te Tasavvuf dersine gittim. Eve döndüm, akşam saat 6,30 oldu. Bir çorba yapayım, dedim, mutfağa gittim ki hafif bir koku var. Camı açtım, ocağa baktım ki ne bakayım:

Hava gazı ocağı yarımda açık kalmış. Doğal gaz olduğu için kokusu da yok, gece sabaha, gündüz akşama kadar öyle açık kalmış. Eve gaz dolmuş, ama kokusuz olduğundan ben farkına varmamışım. Sıkılmamın, kalbimin zonklamasının, çarpmasının nedeni oymuş. Meğer Babamın işaret etmek istediği, üstünün açık bırakılmasına üzüldüğü, bana üzüntü ile gösterdiği boru da açık kalan hava gazı borusuymuş. Babacığım bana, ocağın açık kaldığını anlatmak istemiş ama ben anlayamadım. Yalnız bu rüyanın bir şeye işaret ettiğini düşünüyordum ama neye işaret olduğunu anlayamadım. Demek ki Babacığım, Ağabeyimin ruhları benimle beraber. Ama biz insanlar bunun farkında değiliz. Allah Babama ve Ağabeyime rahmet eylesin! Belki tam uyusaydım, kalkıp dolaşmamış olsaydım şimdi ölmüş olacaktım.

Bu satırları yazdığım sırada yaşadığım bir olayı anlatayım:

Hollanda’da bulunan Saadet Hanıma telefon açtım. Halini, hatırını sordum. Biraz sohbet ettikten sonra dedi ki:

– Süleyman Bey ben bu gece seni rüyamda gördüm. Sen sesli sesli ağlıyordun. Ezan sesi gibi ağlaman kulağıma geliyordu. O kadar üzüldüm ve korktum ki uyandığımda sesin hâlâ kulağımda idi ve ter içinde kalmıştım.

– Hayr ola! dedim

Ertesi gün sabah namazından sonra banyo yaptım ve lavabonun önüne bir şey koymak istedim Ayağım kaydı, çok şiddetli biçimde başım zemindeki fayanslara çarptı. Öyle ki beynimin aktığını sandım. Gözlüğümün sağ ayağı, burnumun göz pınarı üstündeki kısmına battı ve bayağı kan aktı. Bu halime üzüldüm, dayanamayıp hüngür hüngür ağladım. Allah’a şükür gözüme batmadı, bir tarafım kırılmadı ve beyin kanaması geçirmedim. Allah’ın korumasına şükrettim. Daha sonra Saadet’in rüyasını hatırladım. Rüya bu olayın habercisi idi, ağlama olayı aynen gerçekleşmişti.

Saadet Hanım altı yıl önce de bir gece rüyasında sevgili talebem İsa Koç’un öldüğünü görmüştü. Gerçekten birkaç gün sonra İsa Koç vefat etti. Allah rahmet eylesin.

***