İSLÂM SÖZ DEĞİL, ÖZDÜR, İNANCA GÖRE YAŞAMAKTIR PDF 
Salı, 03 Mart 2020 00:00

İSLÂM SÖZ DEĞİL, ÖZDÜR, İNANCA GÖRE YAŞAMAKTIR

Daha önce inançsız iken 3 aydan beri inanıp namaz kılmaya başladığını yazan ve inançsızlık dönemindeki namazlarından sorumlu olup olmadığını soran bir kadına verdiğim cevabı içine sindiremeyen ... bir zat: “Bu sorunun muhatabı olan kişi, ‘3 ay öncesine kadar inançsızdım ama artık İslâm’ın gereklerini yerine getiriyorum’ diyor. Anlamadığım nokta bu kişi 3 ay önce mi Müslüman olmuş, yoksa Müslüman idi ama inançsızdı. Eğer Müslüman ise 3 ay öncesine kadar inançsız olması bahane midir? Lütfen buna açıklık getirir misiniz?

Anlayamadığım bir başka konu ise ''Daha önceki hatâlarınız İslâm ile silinmiştir'' Bu ne demek hocam ben 38 yaşındayım ve 1 senedir namaz kılıp ibadet etmeye başladım. Allah’a şükürler olsun doğru yolu buldum. Benim 1 senedir ibadet etmem geçmişteki namazlarımı kılmamam anlamına mı geliyor? Hatalar İslâm ile nasıl silinir?”

Sayın Hocam Kitaplarınızı ilgi ile okuyup engin bilgilerinizden faydalanan biri olarak bana yukarıdaki soruya vermiş olduğunuz bu cevabın açıklamasını yapabilir misiniz? Saygı ve Sevgilerimle. ..

Cevap: Sizin anlayışınıza göre Müslüman doğan herkes Müslüman’dır. Buna kültür Müslümanlığı denilir. Ama Kur'-ân'ın anlattığına göre Müslüman insan, Allah'ın buyruklarını teslimiyetle uygulayan insandır. Müslüman namaz kılar, oruç tutar, dürüst olur, yalan söylemez. Tüm güzel ahlakı kendisinde taşır. Namaz kılmıyor, yalan söylüyor, zinadan geri kalmıyor ise ismen Müslüman ise de ahlâkı ve davranışı İslâm’a aykırı olan bu kişinin müşrikle ne farkı var? Çünkü ikisi de aynı şeyleri yapıyor. İkisi de görünürde insan.

Bu iş nüfus kâğıdı işi değil, inandığını yaşama işidir. İşte Müslüman, inancına göre yaşayan insandır. Kasten oruç tut-mayan insan ne yapar? Git müftüye sor, bile bile oruç tutmayan insan ne yapar? Keffaret mi tutar? Hayır, kasten oruç tutmamanın günahı keffaretle gitmez. Tevbe gerekir. Keffaret kime gerekli görülür? Başladığı orucu özürsüz olarak bozan kimseye. Yani başlanan orucun özürsüz olarak bozulmasına keffaretin gerekli olduğunu söylerler.

Bile bile oruç tutmayanın keffareti yoktur. Onun kazası da yoktur. Namazla orucun ne farkı var? Bile bile oruç tutmayanın keffareti yok, kazası yok da bile bile namaz kılmayanın kazası neden olsun? 

İşin doğrusu, kasten kılınmayan namazların ve oruçların kazası yoktur. Onların affı içten tevbeye bağlıdır. Müslüman insan, herhangi bir özür dolayısıyla kılamadığı namazları, sıra-sıyla kılar, sonra vakit namazını kılar. Peygamber döneminin uygulaması böyledir. Fıkıh kitaplarındaki kaza namazları izah-ları, Peygamber döneminin uygulamasına dayanmaz, kâmilen fıkıhçıların yorumudur. İsterseniz Şevkânî'nin Neylü'l-Evtâr'-ına bakınız.

Siz 1 yıl öncesine kadar inançsız olduğunuzu söylüyor-sunuz, hem de Müslüman olduğunuzu iddia ediyorsunuz? Hem inançsız, hem Müslüman. İnançsız Müslüman olur muymuş, bunu yeni öğrendim. Demek ne çok bilmediklerim varmış.

Hatâlar İslâm ile nasıl silinir, diye soruyorsunuz. 40 ya-şında, 50 yaşında gelip Müslüman olan müşrikler vardı, bunların kimi kız çocuklarını dahi öldürmüşlerdi. Peygamberimiz bunlara: "İslâm, daha öncesini siler" diye umut verdi. Müşrik Müslüman olunca hatâları siliniyor da, tevbe edip hak yola gelen kültür Müslümanın tevbe ile günahı niçin silinmiyor?

Günahı silen Allah'tır, kul O'na dönünce Allah onun hatâlarını bağışlar. “Allah, yönelim göstereni kendisine iletir.”

 

 

   Copyright @ Süleyman Ateş