TÜRKLER KILIÇ ZORUYLA MI MÜSLÜMAN OLDULAR? (2)
Cuma, 28 Şubat 2020 00:00

TÜRKLER KILIÇ ZORUYLA MI MÜSLÜMAN OLDULAR? (2)

(...dünden devam)

Cevap: Emeviler başka uluslara değil, Peygamber evladına ve onları tutan ırkdaşlarına da çok zulümler yapmışlardır. Onların zulümleri: Peygamber’in torunu Hz. Hasan’ı zehirletip hilâfeti ele geçirmeleri ve bir çeşit cumhuriyet rejimi olan hilafeti saltanata çevirmeleri kabul edilecek şeyler değildir ama bunlar olmuştur. Kûfe’de son Emevi Valisi, İmam-ı A’zam’a her gün on olmak üzere on gün yüz sopa vurdurmuştur. İmamı A’zam’a bunu yapanlar, başkalarına neler yapmazlar ki?

Doğrusunu isterseniz ben Türklerin Müslüman oluş öyküsünü enine boyuna incelemiş değilim. Fakat şunu kesinlikle bilmelisiniz ki İslâm’da ikrah yoktur (Bakara: 256). Kur’ân: “Bu gerçek, Rabbinizden gelmiştir. Artık dileyen inansın, dileyen inkâr etsin.” (Kehf: 29) buyurmaktadır. Yani hiç kimse dine girmeğe zorlanamaz.

Peygamberimiz ve halifeleri, savaşa gönderdikleri ordu komutanına, cephedeki düşman dışında sivil halka, kadınlara, çocuklara, din adamlarına dokunmamalarını, ağaçları hayvanları kesmemelerini, halka zarar vermemelerini sıkı sıkıya tembih etmişlerdir.

Müslümanlar Hz. Ömer zamanında Azerbaycan’ı, Ermenistan’ı fethettiler. Oranın halkına, Irak halkına özgürlük tanıdılar. Hattâ topraklarını da belli bir vergi karşılığında eski sahiplerinde bıraktılar. Eğer zorlama olsaydı şimdi Ermenistan’da Hıristiyan diye bir milletin kalmaması gerekirdi.

Peki Anadolu’da, Ermenistan’da, Irak’ta halka din özgürlüğü tanıyan Müslümanlar acaba niçin Türk ülkelerinde tanımış olmasınlar? Pek mantıklı gelmiyor.

Ancak şöyle denilebilir:

Tevbe Suresinde savaş suçlusu olan Mekke müşrikleri için, dört ay içinde ya Müslüman olmaları veya öldürülmeleri seçeneği getirilmiştir. Bu genel bir hüküm değil, 20 yıl boyunca Müslümanlara saldırmış olan savaş suçlusu Mekke ve yöresi müşrikleri hakkındadır.

Ama maalesef genelde İslâm âlimleri bu özel durumu bütün müşrik (putapar) kavimlere uygulama eğilimini benimsemişlerdir. Bu yüzden Suriye, Filistin, Irak, Ermenistan gibi ülkelerde Kitap ehli halka din özgürlüğü tanıdıkları halde müşrik (putatapar) saydıkları uluslara ya Müslüman olma veya öldürülme hükmünü uygulamış olabilirler. Gerçekten Türklere bu seçeneği uyguladılar mı, onu bilmiyorum. Dediğim gibi ben tarihçi değilim. Yalnız gerçeğin yanında olan kendi çapında bir bilim adamıyım.

Muaviye zamanında deniz yoluyla İstanbul surlarına kadar gelen Müslümanlar halkın din özgürlüğüne dokunmamışlardır. İtalya’ya, Viyana’ya kadar giden Müslüman Türkler, yine yerli halka din ve vicdan özgürlüğü tanımışlardır. Doğu Avrupa’da kimi unsurlar kendi iradeleriyle Müslüman olmuş ise de çoğunluk Hıristiyan olarak kalmıştır. Eğer zorlama olsaydı, asırlarca Türk egemenliğinde kalan Yunanistan, Bulgaristan, Sırbistan ve benzeri ülkelerde Hıristiyanlıktan eser kalır mıydı? Boşnaklar, Arnavutlar İslâm’ı kendi inançlarına daha yakın buldukları için Müslüman olmuşlardır. Ama bir zorlama söz konusu değildir. Zorlama olsaydı önce Yunan ve Bulgar halkları zorlanırdı.

(devamı yarın..)