İLÂHÎ KİTAPLARIN KORUNMASI VE SON PEYGAMBERLİK SORUNU (2) PDF 
Salı, 28 Ocak 2020 00:00

İLÂHÎ KİTAPLARIN KORUNMASI VE SON PEYGAMBERLİK SORUNU (2)

(...dünden devam)

Gerçekte Tevrat, bin yıllık bir zaman içinde çeşitli din bilginleri tarafından yapılan eklemelerle ve ancak İsa'dan önce 5. yyılda tamamlanmıştır.

Siz Musa'ya verilmiş olan beş kitabı okuduğunuz zaman O kitapların bir bölümünün nasıl Musa'dan sonra yazıldığını anlarsınız. Çünkü Orada Musa'nın falan yere gittiği, falan yerde böyle söylediği ifadeleri yanında Musa'nın ölümünden ve ondan sonraki olaylardan da söz edilir. Elbette Musa Kitabında Musa'dan söz eden bölümler Musa’ya verilen vahiy olamaz. Her ne ise Kur'ân o kitabı Hak Kitap olarak kabul eder.

İncillere gelince Hz. İsa yazılı bir İncil bırakmadı. Onun ortadan kaybolmasından veya ölümünden sonra havarilerin yazdığı mektuplar derlenerek çeşitli İnciller oluşturuldu.Ancak Hz. İsa'nın bazı kişilere görünerek bu İncilleri vahyettiği ileri sürül-mektedir. Temelde bu İnciller de insanları Allah'a kulluğa yönelttiğinden Kur'ân bunu da İlahî kabul eder ve hükümlerinin uygulanmasını ister: “İncil sahipleri, Allah’ın onda indirdiği ile hükmetsinler.” (Mâide: 47).

Ama Kur'ân o kitapların sonucuna uğramadı. Çünkü Kur'ân Peygamber'e vahyedilince Peygamberimiz kendisine gelen vahiyleri derhal yazdırdı. Yazılanların bir nüshası Peygamberimizin evinde saklanıyordu. Onun vefatından sonra Ebubekir zamanında bu yazılanlar, bir araya getirildi. Osman zamanında da bunlar yeniden derlenip altı nüsha yazıldı. Biri Medine'de kaldı. Diğerleri çeşitli İslâm başkentlerine gönderildi.

İşte bugün tüm dünyada bulunan nüshalar Osman zamanında derlenmiş olan Mushaf’tan kopya edilmiştir ve hiçbir değişiklik de yoktur.

Kur'ân'a göre Allah her millete kendi diliyle konuşan peygamber göndermiş, o dil ile Kitap indirmiştir. Kur'ân'dan önceki Kitaplara zamanla yapılmış olan katmalar, çarpıtmalar da Kur'ân ile düzeltilmek suretiyle o Kitaplar korunmuştur. İşte Allah orijinal mesajına katmaları ve sokulan düşünceleri düzeltmek üzere son olarak Hz. Muhammed'e kendi dili olan Arapça ile Kur'ân'ı indirmiştir. Ve inen Kur'ân da yazılarak korunmuştur.

Artık bundan sonra büyük bir peygambere ihtiyaç yoktur. Çünkü dinin iman ibadet kısmı tamamlanmıştır. Yasal kısmı da temel olarak tamamlanmıştır. Ancak yeni yeni olaylar hakkındaki yasaları belirlemek üzere ümmet âlimlerine görev verilmiştir. İctihad ile yeni olayların hükümleri belirlenir. Bunun için yeni peygambere ihtiyaç yoktur.

(devamı yarın..)

 

 

 

   Copyright @ Süleyman Ateş