ALİ B. EBÎ TÂLİB (r.a.) (2)
Salı, 21 Ocak 2020 00:00

ALİ B. EBÎ TÂLİB (r.a.)   (2)

(...dünden devam)

Alî’nin, Ḫalid bn Velîd'in hatasını onarması

Hz. Peygamber, Mekke’nin fethinden sonra yöreye savaş için değil, İs­lâm’a çağrı için birlikler gönderdi. Bu birliklerden biri de Ḫâlid başkanlığında Tihâme’nin alt taraflarına gönderilmişti. Bunlar Cüzeyme bn Âmir Oğulları’na geldiler. Bunları gören halk, silâha davrandı. Fakat Hâ­lid:

– Silâhı bırakın, herkes İslâm (yani teslim) oldu, dedi.

Hâlid’in silâhı bırakma emri üzerine Cahdem isimli biri:

– Ey Cüzeyme Oğulları, bu Hâlid’dir. Silâhı bırakınca bizi esîr alırlar, sonra boynunuzu vururlar. Vallahi ben silâhımı bırakmam! Dedi. Fakat halktan bazı­ları:

– Cahdem, sen kan dökmek mi istiyorsun! Baksana halk İslâm olmuş, silâhı bırakmışlar, deyince Cahdem de silâhı bıraktı.

Hâlid’in sözüne güvenip silâhını bırakanlar, Hâlid’in emriyle elleri bağ­lanıp, bir kısmı öldürüldü. Durumu haber alan Allah Elçisi:

– Allahım, Hâlid bn Velîd’in yaptığından ben uzağım. Beni bun­dan sorumlu tutma! Diye Allah’a yalvardı.

Hâlid’in hatâsını telâfi için Alî bn Ebîtâlib’i gönderdi:

– Git, şu işi hallet. Câhiliyye işini ayaklarının altına al! Dedi.

Alî beraberinde bir hayli mal (para) götürdü. Öldürülenlerin kan bedellerini ödedi, malı alınanların mallarını tazmin etti. Herkes diyetini ve malının karşılığını aldıktan sonra Alî, artan malı da onlara dağıttı, dönüp geldi.

Böylece Hz. Alî, büyük kırgınlıklara yol açacak olan bu hadiseyi çözüme kavuşturdu. Kırılan gönülleri onardı, dargınları razı edip huzura kavuşturdu.

Alî’nin hâkim ve davetçi olarak Yemen’e gönderilmesi

Mekke’nin fethinden sonra Yarımadadaki kabileler grup grup İslâm çağ­rısına koşuyorlardı. Resulullah, henüz Müslüman olmayan kabilelere de davet­çiler gönderiyordu. Hz. Peygamber, bu maksatla Alî’yi de Yemen’­deki Hemdan’a gönderdi. Alî ile birlikte giden Bera bn Âzib şöyle diyor: “Yemen sınırına girince durum gideceğimiz topluluğa bildirildi. Halk Alî’nin çevresinde toplanıp sabah namazını bizimle beraber kıldılar. Namazdan sonra Alî, her safı kontrol etti, sonra önümüze geçip konuşmaya başladı. Allah’a hamd-ü senâdan sonra onlara Allah Resulünün yazdığı mektubu okudu. Bunun üzerine aynı gün içinde bütün Hemdan halkı Müslüman oldu. Alî durumu Allah’ın Elçisine yazdı. Allah Elçisi Alî’nin mektubunu okuyunca secdeye vardı ve şöyle buyurdu: ‘Hem­dan’a selâm olsun, Hemdan’a selâm olsun’[1].



[1] Zadu’l-Meâd: 3/622

 

 

(devamı yarın..)