TANRISAL YARATIŞTA ADALETSİZLİK VAR MI? (1) PDF 
Pazar, 15 Aralık 2019 00:00

TANRISAL YARATIŞTA ADALETSİZLİK VAR MI? (1)

...Zahirî âlemde adaletsizlikler var; zengin-fakir, güzel-çirkin, engelli-engelsiz...gibi ancak ben, inanan bir kişi olarak içinde adaletin olduğuna inanıyorum. Sizden bu adaletin ne şekilde olduğunu öğrenebilir miyim? Bu dengenin altında adalet nasıl sağlanıyor?…

Cevap: Bizler, hayatın sadece görünen kısmına bakıp bazı olay­larda adaletsizlik olduğu yargısına varırız. Bize ters gelen olayların iç yüzünü bilsek, her şeyin yerli yerince olduğunu anlarız. Allah, ne etmişse doğru etmiştir. Uzaydaki dengeyi düşününüz. Birazcık dengesizlik olsa evrende düzen kalır mı? Evreni düşünmemizi, dikkatle yıldızlara bak­mamızı emreden Kur’ân, evrende en küçük bir kusur, çatlak ve denge­sizlik bulunmadığını vurgular: “O, yedi göğü, birbiri üzerinde tabaka, tabaka yarattı, Rahmân'ın yaratmasında bir aykırılık, uygun­suzluk görmezsin. Gözü(nü) döndür de bak, bir bozukluk görüyor musun? Sonra gözü(nü) iki kez daha döndür (bak). Göz (aradığı bozukluğu bulmaktan) umudu keserek hor ve bitkin bir halde sana döner.” (Mülk Suresi: 3-4)

Allah’ın yaratışında tam bir denge, yani adalet vardır. Evrende ege­men olan dengeyi insan bozmaktadır. Onun için Kur’ân, göğü yük­selten Allah’ın, cisimler ve olaylar arasına denge koyduğunu bildirmekte ve “Siz de ölçüyü tam yapın, dengeyi bozmayın!” buyruğunu vurgu­lamak­tadır.

Olayların içyüzünü bilen Hızır’ın yaptığı bazı işler, olayların sa­dece dış yüzünü, hukuksal kısmını bilen Musa’nın bilgisine ters gelmiş, bu yüzden dayanamayıp Hızır’a itiraz edince refakatini yarıda bırakmak zorunda kalmıştı. Öyle ise

Her ne ederse yahşidir      Zira O dostun bahşıdır

Çün cümle anın işidir                   Mevlâ görelim neyler

Neylerse güzel eyler.

Reenkarnasyoncuların savları yeni değildir. “Başınıza gelen her­hangi bir musîbet kendi ellerinizin yaptığı (işler) yü­zündendir. Birçoğunu da affeder.” (Şûrâ: 30) ayetini, günahsız insanların, meselâ çocukların başlarına gelen sıkıntıların, işkencelerin, önceki hayatlarının bir cezası olduğuna kanıt getirmişlerdir. Bu görüş tartışılabilir. Ama bize ceza gibi gelen olayların, ille de bir kötülüğün, günahın cezası olması gerekmez. Allah, her kulunun mizacını bilir, her ruhun olgunlaşması için gerekli sınavları takdir eder. Belki küçüklükten felç olmuş, sakatlanmış insanlar, sıkıntılarla yüceltilmektedirler. Bilin­mez ki. Burada İmran ibn Husayn olayını anımsatmak isterim:

(devamı yarın..)

 

 

   Copyright @ Süleyman Ateş