Veli ile nebi arasındaki fark *** Arapça kelimelerin telaffuzu üzerine
Cuma, 17 Şubat 2012 00:00

Veli ile nebi arasındaki fark

Sayın hocam, Peygamber, Nebi, Evliya, Veli arasındaki farklar nelerdir. Cehaletimi affetmenizi diler, saygılar sunarım.

Cevap: Nebî, Arapça bir kelimedir, haber veren anlamına gelir. Ama sıradan haber veren değil, gaipten, gizli âlemden haber veren, melekten aldığı vahiyleri duyuran demektir. Melekten vahiy alan insan nebî sıfatını alır. Bunun Farsçası Peyamber(peygamber)dir.

Türkçeye de aynen peygamber şeklinde geçmiştir. Peygamber genel bir sıfattır. Yeni bir kitap ve şeriat getiren nebîye, aynı zamanda resul denilir. Resul ise elçi demektir. Aldığı vahiyleri insanlara taşıyan nebîye (peygambere) elçi denilir. Yeni bir din getirmeyip önceki peygamberin misyonunu devam ettirene sadece nebî denilir. Her resul nebidir ama her nebî resul değildir.

Velî ise görünmez âlemden ilham alan, Allah'ın sevdiği kuldur. Çoğulu evliyâdır. Sorunuzun kısa cevabı budur. Ayrıntı istiyorsanız "İslâm Tasavvufu" adlı eserimi okumalısınız.

 

Arapça kelimelerin telaffuzu üzerine

Sayın Hocam, (^), (') ve (-) dışında Arap harflerinin Türkçeye aktarılmasında kullanılabilecek işaretlerin mevcut olmayışı dikkate alındığında Arapça sesleri Türkçeye tam olarak yansıtabilmenin güçlüğünü anlıyorum.

Ancak, gerek internette, gerekse basılı eserlerin hemen hemen tamamında sûre ve âyetlerin okunuşları verilirken karşılaştığım farklılıklar telâffuzların nasıl olması gerektiği hususunda tereddüde düşmeme sebep oluyor. Sizin 15 Mayıs 2011 tarihli bir cevabınızı not etmişim: "Arapçada (ü) sesi yoktur, (u) sesi vardır. (leküm) değil,(lekum)dur..." diyorsunuz.

Benim merak ettiklerim:

1- Arapçada (ü) sesinin olmayışı mutlak mıdır? İstisnası yok mudur? Bahsettiğim metinlerde yer alan sûre ve âyetlerdeki bütün (ü) sesleri (u) olarak mı okunacaktır?

2- Bir karışıklık da (a) ve (e) seslerinde görülüyor. ar-Rahman, er-Rahman; at'amehum, et'amehüm; Kurayşîn, Kureyşîn; zallezi, zellezi; Tahiyyat, Tehiyyat; salevat, salavat gibi. Zannederim siz (a) sesiyle okuyorsunuz.

3- Kural (a) ve (u) sesleri ise (e) ve (ü) de niye ısrar ediliyor?

Cevaplarsanız minnettar kalırım. Saygılarımla

Cevap: Arabın ağzından ü sesi çıkmaz u sesi çıkar. Arabın ağzından düz e sesi çıkmaz a ile e arasında bir ses çıkar. Buna benzer sözcükler Türkçede de vardır ama Türkçeyi bozdukları için insanlar yanlış telaffuz ediyorlar. Türkçede el var, il var, bir de êl var. E ile i arasında bir ses: êl. Gitme êl kapısına denilir, êl âlem denilir. El âlem değil, il âlem hiç değil, êl âlemdir. Gençler bunu biliyor mu? Hayır, Ama Osmanlıca yazıda bunlar bilinirdi.

Her ne ise ben size lütfen bir Arap ülkesine gidip veya bir Arap televizyonunu açıp telaffuzlarına bakmanızı tavsiye ederim. O zaman Arap telaffuzunu iyice anlarsınız. Ama bizim bilgiçlerimize göre biz Arapçayı Araplardan iyi biliyoruz, onlardan iyi telaffuz ediyoruz. Bir Amerikalı'nın Türkçeyi bizden iyi telaffuz etmesi(?) gibi. Bir Arabın da Türkçeyi Araba göre (Turukçayı) bizden iyi telaffuz etmesi gibi biz de Arapçayı Araplardan iyi telaffuz ediyoruz(!) Bilmem anlatabildim mi?

 

 

   Copyright @ Süleyman Ateş