ÇOCUKLARLA AYRILMIŞ OLAN ANNE BABAYLA İNSANİ MÜNASEBETLERİ (8) PDF 
Çarşamba, 13 Kasım 2019 00:00

ÇOCUKLARLA AYRILMIŞ OLAN ANNE BABAYLA İNSANİ MÜNASEBETLERİ (8)

(...dünden devam)

İbn Hacer, Buhârî’de Kıyâmet günü için adâlet terâzîleri kurarız. Hiç kimseye bir haksızlık edilmez (insanın yaptığı iş), bir hardal dânesi ağırlığınca da olsa onu getiririz. Hesap gören olarak biz yeteriz.” (Enbiya: 47) âyetinin şerhinde mîzan konusunda söyle­nenleri toplamıştır:

“Seleften bazılarına göre mîzân, adâlet ve kazâdan ibarettir. Taberî, Mücâhid’in, bu âyetin tefsîrinde, bunun bir mesel olduğunu söylediğini nak­letmiştir. Başka bir rivayette Mücâhid, mîzanların adâlet olduğunu söylemiştir. Fakat çoğunluğun görüşü, tercihe şa­yandır. Ebû’l-Kāsim Hibetullah el-Lâlekâ’î, Sünnette Selmân-ı Fâ­risî’nin: ‘İki kefeli mîzân konulur. Kefesinden birine gökler, yer ve onlarda bulunan her şey konsa sığar.’ dediğini rivayet etmiştir. Ha­san da ‘Mîzânın, bir dili, iki kefesi vardır’ demiştir.

“Fakat Ehl-i Sünnet haklıdır. Kıyâmette eylemler cisimlen­dirilir, ya da cisimlere konulur. İtâatkârların eylemleri, güzel suret­ler; günâkârların eylemleri çirkin suretler içinde olur. Sonra bunlar tartılır. Kurtubî de eylemlerin yazıldığı defterlerin tartılacağı görü­şünü benimsemiştir. İbn Ömer’in de ‘Eylem defterleri tartılır’ de­diğini nakletmiştir.

“Eğer defterler tartılacaksa, defterler cisim olduğundan bir problem kalmaz. Bunu Tirmizî’nin güzel diye nitelendirdiği bitâka hadîsi de güçlendirir ki hadîste: ‘Eylem defterleri bir kefeye konulur (bitâka: kart) da bir kefeye konulur...’ denilmektedir.

“Fakat doğrusu, eylemlerin kendisinin tartılacağıdır. Ebû Dâ­vûd, Tirmizî ve İbn Hibbân’ın, Ebû’d-Derdâ yoluyla çıkardıkları bir hadîste Peygamber (sav), ‘Kıyâmet gününde mîzâna, güzel ahlâktan daha güzel bir şey konulmaz’ demiştir. Câbir’in rivayet ettiği merfû’ hadîste de: ‘Kıyâmet gününde mîzanlar konulur, hasenât ve seyyi’ât tartılır. Hasenâtı seyyi’âtına zerre miktarı ağır gelen Cennete girer. Seyyiâtı hasenâtına bir dâne kadar ağır gelen, âteşe girer. Ya ha­senâtı ve seyyi’âtı eşit olan? denildi. Buyurdu ki: Onlar A‘râf halkı­dır (Cennet ile cehennem arasında bir yerde bulunur)lar.’ Bu hadîsi, Ḫay­seme, Fu’âd’ında çıkarmıştır. İbn Mübârek Zühd’ünde İbn Mes­‘ûd’dan rivayet etmiştir. Ebu’l-Kāsim el-Lâlekâ’î de Kitâbu’s-Sun­ne’de Huzeyfe’den mevkuf olarak: ‘Kıyâmet gününde mîzancı Ceb­râîl Aleyhisselâmdır’ hadîsini çıkarmıştır.”(Fethu’l-Bârî: 13/538-539)

Muhammed Reşîd Rızâ, İbn Hacer’in bu özetinden sonra şöyle diyor: “Süyûtî, ed-Durru’l-Mensûr’da, âyetin tefsîri münâse­betiyle mîzân, vezn hakkındaki sahîh, sakîm rivayetlerin tamamını veya büyük bir kısmını zikretmiştir ki bunlardan sadece Ebû Hü­reyre’den nakledilen hadîs, İki Sahih'ten yalnız Buhârî’de yer al­mış­tır: ‘Dile kolay, mîzâna ağır, Rahmân’a sevgili iki kelime vardır: Subhânallahi ve bihamdihî subhânallahi’l-azîm’(Buhârî, Eymân: 19, Da‘avât: 66, Tevhîd: 58; Müslim, Da‘avât: 31)

(devamı yarın..)

 

 

   Copyright @ Süleyman Ateş