İNSANIN KAZAYA KURBAN GİTMESİ BİR CEZA MI? *** KUR’ÂN’DAKİ “BİZ” ŞEKLİNDEKİ ÇOĞUL İFADELERİNİN NEDENİ
Perşembe, 19 Eylül 2019 00:00

İNSANIN KAZAYA KURBAN GİTMESİ BİR CEZA MI?

Sayın hocam, sizi her gün zevkle okurum. Şu iki soruya cevap vermenizi saygılarımla istirham ediyorum.

1-) Cenab-ı Allah çok iyilere ceza mı verir? Örneğin bizim bir komşumuz vardı, imamdı kendisi. Namazında, niyazında ve çok sevilen kimseydi. Birkaç sene öncesinde kendi arabasıyla hac dönüşü kaza yaptı ve paramparça olarak öldü.

2-) Kur’ân âyetlerinde hep biz yarattık, biz yaptık, gibi ifadelerde özneler çoğul kullanılmış, oysa ki O tektir ve her şeyi yalnız O yaratmıştır. En derin saygılarımla...

Cevap: 1) Bir insanın bir kaza sonucu ölmesi veya amansız hastalığa yakalanması, çok sıkıntı çekmesi, öldürülmesi onun kötülüğünü göstermez. Allah insanı çeşitli biçimlerde dener, olaylara dayanıklılığı ölçüsünde ödüllendirir. En büyük sıkıntıları büyük insanlar, peygamberler, büyük liderler, komutanlar çekmiştir. Hz. Peygamber buyurdu: “Belâ’nın en çetini peygamberlere, sonra derece derece onlara yakın olanlaradır.” (Buhârî, Mardâ: 3; İbn Mâce, Fiten: 3)

İbn Mâce’nin çıkarımı şöyledir: “Belânın (sınavın) en çetini peygamberlere, sonra derece derece onlara yakın olanlara olur. Kul, dininin gücü oranında belâya uğrar. Dini güçlü ise belâsı çetin olur. Dini yufka ise belâsı da ona göre hafif olur. Kul, tüm hatâlarından arınmış vaziyette gezer hale gelinceye dek başına belâ gelmeğe devam eder”

“Mü'min kula isâbet eden hiçbir hastalık, tasa, ya da daha küçük bir olay yoktur ki Allah, o musîbet ile kulun günâhlarından bir kısmını silmesin.” (Buhârî, Mardâ: 1). Rivâyete göre “Kim bir kötülük yaparsa onunla cezâlandırılır.” âyeti indiği zaman Hz. Ebûbekir: “Bu âyetten sonra insan nasıl sevinebilir?” demiş. Peygamber (s.a.v.): “Allah seni bağışlasın ey Ebûbekir, hasta olmuyor musun? Başına bir eziyet, sıkıntı gelmiyor mu? Üzülmüyor musun? İşte bunlar hep günâhlarınızın cezâsıdır.” (İbn Hanbel, Müsned: 1/11) buyurmuştur.

Şimdi sözünü ettiğiniz İmam Efendinin, hac dönüşü kaza geçirip parçalanması, onun kötü bir insan olduğunu değil, tam tersine iyi bir kişi olduğunu gösterir. Çünkü hac yapmakla günahı varsa ondan da arınmış olarak ülkesine dönüyordu. Yolda kaza geçirip ölmekle şehidlik mertebesine ermiştir. Gurbette ölen insan şehid sevabı alır. Bildiğiniz gibi Hz. Peygamber’in sevgili torunu Hz. Hüseyin de merhametsizce şehidedilmiştir. 70 yara alıp şehadet mertebesine erişmiş ve Şehîdlerin Efendisi unvanını kazanmıştır.

 


 

KUR’ÂN’DAKİ “BİZ” ŞEKLİNDEKİ ÇOĞUL İFADELERİNİN NEDENİ

Cevap: 2) Kur'ân'da "Biz yarattık, biz öldürdük" şeklindeki çoğul ifadelerinin nedeni hakkındaki soruya gelince, bunu vaktiyle yanıtlamıştık. Okurumuz için yineliyoruz:

Bu tür hitabın iki izahı vardır. Birincisi: Bu ifade, ululuk belirtisidir. Padişahlar, büyük yöneticiler "Ben yaptım, ben ettim" de­mez, biz yaptık, biz emrettik der. Allah evrenin yaratıcısı ve yöneticisidir. Çoğu kez ululuk belirtisi olarak "Biz" ifadesini kullanır.

İkincisi: Kur'ân aslında Allah'ın emriyle melek tarafından vahyedilmiştir. Allah'tan Tanrısal manaları alıp, insanların konuşma kalıplarına dökerek veren melektir. Bu bakımdan Kur'ân mânâ olarak Allah'ın kelâmıdır, fakat söz kalıplarına dökülmüş şekliyle Melek Elçinin sözüdür.

İşte Peygambere vahiy getiren melek, Kur'ân'ı Allah'ın emriyle indirdiğini anlatarak "Biz indirdik" "Biz vahyettik" demektedir. "Biz" sözüyle melek elçi, sadece kendisini değil; kendisinin yardımcıları durumundaki diğer melekleri de kastetmektedir. Çünkü melekler, Allah'ın buyruğuyla evrenin yasalarını yürütürler. Vahiy getiren melek de yalnız başına değil, vahyi şeytanlardan korumakla görevli melekler eşliğinde gelir. Bundan dolayı çoğul şekli kullanılır. Bu konuda ayrıntı için “Soru ve Cevaplarla İslâm” adlı eserimizin cilt 4, s. 148-152. sayfalarını okuyunuz. Çünkü bu konuda çok soru geliyor. Merak edenlere hep o eseri okumalarını tavsiye ederim.