KIYAMET ALAMETLERİ HAKKINDA KANIT VAR MI? (1)
Cumartesi, 07 Eylül 2019 00:00

KIYAMET ALAMETLERİ HAKKINDA KANIT VAR MI? (1)

Cevap: Özetlemek gerekirse: En’âm Sûresi’nin 158’nci âyetinin, bazı kıyâmet alâmetlerine işaret ettiği ileri sürülmektedir. Gerçekte o âyette, Kıyâmet alâmetlerinin kastedildiği, hiçbir sağlam delîle dayanmaz. Çünkü âyet, ilk anda Hz. Peygamber (s. a. v.)in çağdaşı olan müşrikleri uyarmakta, bu alâmetlerin onlara geleceğine işaret etmektedir. O adamlar, dünyânın sonunda olacağı söylenen Kıyâmet alâmetlerini beklemezler. Zaten onları görmeleri de mümkün değildir. Öyle ise bu âyetin işâret ettiği âyetler, Kıyâmetle ilgili değil, o müşriklerin kendi sonlarıyla ilgilidir.

Keza Muhammed Suresi: 18. âyette Peygamber dönemindeki inkârcıların başlarına geleceği olayların(eşrât)ın da kıyâmet alâmetleri olduğu ileri sürülür. Hz. Peygamber (s. a. v.)in devrinde gelmiş olan Kıyâmet alâmetleri nedir? Bu âyette de uyarılanlar, Hz. Peygamber’in karşıtlarıdır. Bunları, belki binlerce yıl sonra vuku bulacak kıyamet ile tehdidetmenin bir yararı olmaz. Onların tehdidedildikleri olaylar, pek yakında egemenliğin Müslümanların eline geçeceğidir. Gerçekten de öyle olmuştur.

Kıyâmet olayları hakkında Hz. Peygamber’e nisbet edilen bazı rivayetler çürüktür ve kıyâmetin ansızın geleceğini bildiren Kur’ân’ın açık ifadesine aykırıdır. Kur’ân, Kıyâmetin ansızın geleceğini söylüyor. Ansızın gelecek şeyin alâmeti olmaz. Birtakım belirtilerden sonra gelen şey de ansızın olan bir olay değildir. Ayrıca Kur'ân, Peygamber'in gaybı bilmediğini, sadece kendisine vahyolunana tâbi olduğunu vurgulamaktadır. Gaybı bilmeyen Peygamber'in, kıyâmetin ne zaman kopacağını bilmediğini de ısrarla vurgulamıştır: "Sana o sâatten soruyorlar: Ne zaman gelip çatacak diye. De ki: 'Onun bilgisi, ancak Rabbimin yanındadır. Onu zamanında ortaya çıkaracak olan yalnız O'dur. O göklere de, yere de ağır gelmiştir. O size ansızın gelecektir.' Sanki sen onu biliyormuşsun gibi sana soruyorlar. De ki: 'O'nun bilgisi Allah'ın yanındadır. Fakat insanların çoğu bilmezler. De ki: 'Ben kendime, Allah'ın dilediğinden başka ne bir fayda, ne de bir zarar verme gücüne sahip değilim. Eğer gaybı bilseydim, kendime çok yarar sağlardım (defînelere sâhibolurdum). Bana kötülük dokunmamış, beni cin çarpmamıştır. Ben sadece inanan bir kavim için uyarıcı ve müjdeleyiciyim'." (A’râf: 187-188), "O sâ‘atin ne zaman demir atacağını (gelip çatacağını) sana soruyorlar. Sen onu nereden bileceksin? Onun sonucu (kesin bilgisi) Allah'a âittir." (Nâziât: 42-44) âyetleri, Peygamber'in, kıyâmetin ne zaman kopacağını da bilmediğini açıklıkla belirtmiştir.

(devamı yarın..)