DİNDE ZORLAMA YOKTUR (2)
Pazar, 28 Temmuz 2019 00:00

DİNDE ZORLAMA YOKTUR (2)

(...dünden devam)

Tefsîr:

Sebâ şeklinde de okunan Sebe', Yemen'de San'â yöresinde bulunan Me'rib şehrinin adıdır. Esasen Sebe', o bölgede yaşayan kabilenin adı iken sonradan bölgeye ad olmuştur. Bu toplumun başında Surâhîl kızı Belkîs kraliçe idi. İşte Süleyman, bu kraliçeye mektup göndermiş oluyor.

Mektubu alan kraliçe, adamlarını toplayarak onlara Süley­man'dan aldığı mektubun içeriğini anlatmış, ne yapmaları gerektiği konusunda fikirlerini sormuştur. Adamları kendilerinin güçlü ve savaşçı insanlar olmakla beraber kararın kraliçeye âidolduğunu söylemişler. Kraliçe güçlü düşmanın gireceği ülkenin yıkılacağını, en onurlu halkının en çok hakarete uğratılacağını, işi ihtiyat ve düşünce ile çözmenin daha uygun olacağını söyleyip Süleyman'a hediyeler göndermiş.

Fakat Süleyman, gelen elçiye, kendisinin dünyâ malına ih­tiyacı bulunmadığını, tamamen teslim olmadıkları takdirde karşı konulmaz bir ordu ile ülkelerine saldırıp hakaretle onları ülkele­rinden süreceğini söylemiş.

Elçi gittikten sonra kraliçenin teslim olmak üzere geleceğini bilen Süleyman, meclisinde bulunanlara, onun tahtını kimin daha çabuk getirebileceğini sormuş. 'İfrît bir cin, Süleyman oturduğu yerden kalkıp gitmeden kraliçenin tahtını getirebileceğini söylemiş. Fakat Kitâb bilgisine sâhib bir insan, bir göz açıp yumma süresi içinde tahtı getirince Süleyman, kendisine böyle ma'rifetli, ruhânî mertebelere yükselmiş insanlar veren, ta Sebâ'dan kendi yanına bir anda tahtın getirilmesini nasib eden Allah'a şükretmiş.

Göz açıp yumma içinde Belkîs'in tahtını getiren bu şahsın kimliği hakkında birkaç görüş vardır. En çok kabul edilen görüş, bu zâtın Süleyman'ın veziri Asaf ibn Berḫiyâ olduğudur. Bu kişinin Hızır, yahut Cebrâîl veya Süleyman'ın bizzat kendisi olduğunu söyleyenler de vardır (Mefâtîhu'l-ğayb: 24/197.).

Burada anlatılanların çoğu yenidir. Yalnız cinlerin Süley­man'a itâat ettikleri, bu sûreden önce inen Sâd Sûresinin 37-38’nci ve Sebe' Sûresinin 12-14’ncü âyetlerinde de anlatılmıştır.

Tevrat'ın I. Kırallar Kitâb'ının onuncu babında Seba kırali­çesinin çok büyük alayla baharat ve pek çok altın ve değerli eşya yüklü develerle Yeruşalim'e gelip Süleyman'la görüştüğü ve onun ilmine, hikmetine, saltanatına hayran kaldığı, sorduğu bütün sorulara Süleyman'dan cevap aldığı ve Süleyman'ın da kendisine verdiği büyük hediyelerle geri dönüp ülkesine gittiği yazılıdır. Fakat bundan ötesi bugünkü Tevrat'ta yoktur.

(devamı yarın..)