AREFE GÜNÜ RUHLAR HACDA MI OLURMUŞ?

Bir okurum 2 aydan beri namaz kılmaya başladığını, namaz hakkında her kafadan bir ses geldiğini, geçmiş namazlarını kaza etmesinin gerekip gerekmediğini soruyor. Bir de Arefe günü ruhlar hacda bulunacağı için kabri ziyaret etmenin doğru olmadığını, çünkü bu durumda ruhun haccı yarıda bırakıp döneceğini işitiğini belirtiyor ve bu söylentilerin doğruluk derecesini öğrenmek istiyor.

Cevap: 1) Kasten kılmadığınız namazların kazası yoktur. İşin doğrusu bile bile namaz kılmayan, oruç tutmayan sadece ismen Müslüman’dır, başka bir deyişle kültür Müslüma-nıdır… Siz iki yıldır namaza başladığınıza göre iki yıldan beri kültür Müslümanlığından, Kur’ân’ın anlattığı biçimde inancına göre yaşayan Müslüman olmuşsunuz. Eski durumunuza tevbe etmiş olmakla kusurlarınız, günahlarınız silinmiştir.

Kasten kılınmayan namazın kazası falan yoktur. Eski namazları kaza etmekle vakit geçirmeyin. Bundan sonra şâyet bir özür dolayısıyla kılamadığınız namaz olursa işte onları hemen fırsat bulunca sırasıyla kılarsınız. Vakit namazını kılmadan önce onları kılarsınız, sonra vakit namazını kılarsınız. Peygamberimiz zamanında kasten kılmadığı namazları kaza eden biri yoktur. Böyle şeyleri düşünüp durmayın. Din dediğin Allah’a yönelmedir.

C. 2) Arefe günün ölmüşlerin ruhunun hacca gideceği safsatadır. Ölünün ruhu niçin hacca gitsin? Hac, namaz, ibadetler fiziksel varlıklar içindir. Ruhlar böyle şeylerle yükümlü değildir. Sonra ruh için mesafenin ne değeri var? Tıpkı elektrik gibi o, bir anda tüm dünyayı dolaşır.

Kaldı ki siz kabre gidince hacdan geliyormuş, haccı yarıda kalıyormuş. Ruh kabirde mi ki? Kabir sembolik bir şeydir artık. Ruh bedenden çıktı, beden de zamanla çürüdü gitti. Kabri açsan hiçbir şey bulamazsın. Ya birkaç kemik kalmıştır veya tamamen topraktan ibarettir. Kabre gitmek, âhireti hatırlamak içindir. Yoksa kabre gitmesen de ölünün ruhuna dua etsen yeter. Ruh eğer serbest ise kendisini anandan, kendisine dua edenden haberdar olur. Evinde de ansan sana gelir. Onun için mekânda hapislik söz konusu değil. Sen onu kabrin içinde sanıyorsan aldanıyorsun. İşte bu sanı şirktir. Bu tür şirklerden sakınmak gerekir. Belki bir gün bu millete gerçeği anlatabiliriz ama ne zaman?