EREN BEY 'İN GÖNDERDİĞİ 40 HADİS‏ VE MEALLERİ (5) PDF 
Perşembe, 30 Mayıs 2019 00:00

EREN BEY 'İN GÖNDERDİĞİ 40 HADİS‏ VE MEALLERİ (5)

(...dünden devam)

31 مَازَالَجِبْرِيلُيُوصِينِيبِالْجَارِحَتَّىظَنَنْتُأنَّهُسَيُوَرِّثُهُ : Cebrâil bana komşu hakkında o kadar çok tavsiyede bulundu ki; ben (Allah Teâlâ) komşuyu komşuya mirasçı kılacak zannettim.  Buḫârî, Edeb, 28; Müslim, Birr, 140, 141.

32 اَلسَّاعِيعَلَىالأرْمَلَةِوَالْمِسْكِينِكَالْمُجَاهِدِفِيسَبِيلِاللَّهِأوِالْقَائِمِاللَّيْلَالصَّائِمِالنَّهَارَ : Dul ve fakirlere yardım eden kimse, Allah yolunda cihad eden veya gündüzleri (nafile) oruç tutup, gecelerini (nafile) ibadetle geçiren kimse gibidir.  Buḫârî, Nafakât, 1; Müslim, Zühd, 41; Tirmizî, Birr, 44; Nesâî, Zekât, 78.

33 كُلُّابْنِآدَمَخَطَّاءٌوَخَيْرُالْخَطَّائِينَالتَّوَّابُونَ : Her insan hata eder. Hata işleyenlerin en hayırlıları tevbe edenlerdir.  Tirmizî, Kıyâme, 49; İbn Mâce, Zühd, 30.

34عَجَبًالأمْرِالْمُؤْمِنِإِنَّأمْرَهُكُلَّهُخَيْرٌوَلَيْسذَاكَلأحَدٍإِلاَّلِلْمُؤْمِنِ: إِنْأصَابَتْهُسَرَّاءُشَـكَرَفَـكَانَخَيْرًالَهُوَإِنْأصَابَتْهُضَرَّاءُصَبَرَفَـكَانَخَيْرًالَهُ: Mü’minin başka hiç kimsede bulunmayan ilginç bir hali vardır; O’nun her işi hayırdır. Eğer bir genişliğe (nimete) kavuşursa şükreder ve bu onun için bir hayır olur. Eğer bir darlığa (musibete) uğrarsa sabreder ve bu da onun için bir hayır olur. Müslim, Zühd, 64; Dârim”, Rikâk, 61.

35 مَنْغَشَّـنَافَلَيْسمِنَّا : Bizi aldatan bizden değildir.  Müslim, Îmân, 164.

36 لاَيَدْخُلُالْجَنَّةَنَمَّامٌ : Söz taşıyanlar (cezalarını çekmeden ya da affedilmedikçe) cennete giremezler. Müslim, Îmân, 168; Tirmizî, Birr, 79

 37 أعْطُواالأجِيرَأجْرَهُقَبْلَأنْيَجِفَّعَرَقُهُ : İşçiye ücretini, (alnının) teri kurumadan veriniz.  İbn Mâce, Ruhûn, 4.

38 مَامِنْمُسْلِمٍيَغْرِسُغَرْسًاأوْيَزْرَعُزَرْعًافَيَـأكُلُمِنْهُطَيْرٌأوْإِنْسَانٌأوْبَهِيمَةٌإِلاَّكَانَلَهُبِهِصَدَقَةٌ : Bir Müslümanın diktiği ağaçtan veya ektiği ekinden insan, hayvan ve kuşların yedikleri şeyler, o Müslüman için birer sadakadır.  Buḫârî, Edeb, 27; Müslim, Müsâkât, 7, 10.

39 إِنَّفِيالْجَسَدِمُضْغَةًإِذَاصَلَحَتْصَلَحَالْجَسَدُكُلُّهُوَإِذَافَسَدَتْفَسَدَالْجَسَدُكُلُّهُألاَوَهِيَالْقَلْبُ : İnsanda bir organ vardır. Eğer o sağlıklı ise bütün vücut sağlıklı olur; eğer o bozulursa bütün vücut bozulur. Dikkat edin! O, kalptir.  Buḫârî, Îmân,39; Müslim, Müsâkât, 107.

40 اِتَّقُوااللَّهَرَبَّـكُمْوَصَلُّواخَمْسَـكُمْوَصُومُواشَهْرَكُمْوَأدُّوازَكَاةَأمْوَالِكُمْوَأطِيعُواذَاأمْرِكُمْتَدْخُلُواجَنَّةَ رَبِّـكُمْ: Rabbinize karşı gelmekten sakının, beş vakit namazınızı kılın, Ramazan orucunuzu tutun, mallarınızın zekatını verin, yöneticilerinize itaat edin. (Böylelikle) Rabbinizin cennetine girersiniz. Tirmizî, Cum’a, 80.

***

 

 

   Copyright @ Süleyman Ateş