CENAZE NAMAZLARINDAKİ BİD'ATLER(2)
Salı, 14 Mayıs 2019 00:00

CENAZE NAMAZLARINDAKİ BİD'ATLER(2)

(...dünden devam)

2- Hak helâl ettirme. Cenaze namazı kılınacağı sırada imam cemaate dönerek "Bu zatın mü'min ve Müslüman olduğuna şahidlik eder misiniz?" diye sorar. Cemaat de "Allah rahmet etsin der." idi. Şimdi bir hak helal ettirme şovu başladı. Hangi fıkıh kitabında böyle bir uygulamanın olduğu yazılıdır? Zaten hakkını helâl etmeyen kimse gelip de o kişinin cenaze namazını kılmaz. Çünkü namaz duadan ibarettir. Hakkını helal etmeyen kimse ölünün iyiliği için dua eder mi?

Kaldı ki namaz kılan cemaatin çoğu cenazeyi tanımaz, ölen kimsenin bu insanlara borçlu olduğu bir şey yoktur. Adamı tanı­mayan insanların onun üzerinde bir hakkı olmadığı gibi ölünün de onlar üzerinde bir hakkı yoktur. Olmayan bir hakkı helâl ettir­menin ne anlamı vardır?

Bir hakkın varlığı söz konusu olsa bile sadece bir kez "Helâl ettim" demek yeter. Artık üç defa "Haklarınızı helâl ettiniz mi, helâl ettiniz mi, helâl ettiniz mi?" demek bid'attir. Şovdur.

3- Ayrıca bu zatın mü'min olduğuna şahidlik eder mi­siniz" sorusunu da üç kez yinelemek bid'attir. Hele hele bu şahidlik sorusuna cemaatten olumlu cevap alınca "Allah şahidliğinizi kabul ve makbul eylesin" cümlesi ne kadar abes ve Türkçeye aykırı bir sözdür. Kardeşim şahidlik bir dua mıdır ki "Allah şahidliğinizi kabul etsin" denilsin? Ancak yapılan dualar için "Allah kabul etsin" denilir. Şahidlik, cemaatin o kişinin Müslüman olduğunu onaylamalarıdır. Kabul edilecek bir dua değildir.

Kaldı ki "Allah şahidliğinizi kabul ve makbul eylesin" sözü Türkçe bilmemekten kaynaklanır. Kabul etmek, bir temennidir. Makbul ise kabul edilmiş demektir. Şahidliğin makbul olması Allah'a aittir. Allah bir şeyi beğenirse o eylem makbul olur. Ama beğenmezse bizim temennimiz ve duamız makbul değil, merdud (reddedilmiş) olur.  

Özetle imamlarımıza bu bid'atleri bırakmalarını tavsiye ederiz. Çünkü Peygamberimiz "Her bid'at (yani dine eklemeler) sapıklıktır!" buyurmuştur.

İrbad b Sâriye demiş ki: "Resulullah(sav) namaz kıldırdık­tan sonra bize dönerek çok beliğ (etkili) bir konuşma yaptı, öğüt verdi. Sözlerinin etkisiyle gözler yaşardı, gönüller ürperdi. Dedik ki: 'Ya Resulallah, bu va'zınız sanki bir veda konuşmasıydı, bize vasiyyet et!'. 'Size Allah'tan korkmayı O'na gönülden itaat etmeyi, başınıza Habeşli(zenci) bir köle de geçmiş olsa ona boyun eğmeyi tavsiye ederim. Benden sonra çok ayrılıklar olacaktır. O zaman benim ve raşid halifelerin sünnetine uyunuz. Bu öğütlerimi kuvvetle tutup uygulayınız. Sonradan çıkarılan (dinî söz ve uygulamalardan)uzak durunuz. Zira sonradan uydurulan herşey bid'attir ve her sid'at de sapıklıktır." (İbn HanbelMüsned: 28/373; Dârimî, 1/228; İbn Mace: 1/15)

Şimdi İlmihal Kitabımızda Sünnete uygun Cenaze namazını açıklayalım:

(devamı yarın..)