TALAK
Perşembe, 11 Nisan 2019 00:00

TALAK

Hocam selamünaleyküm; Ben 6 ay önce eşim ile ayrıldım ve yüzüne karşı 6 kere boş ol dedim. Ardından 25 gün geçti ve barıştık. Aradan 7 ay geçti ve mahkeme evraklarını imzaladık boşanmak için yine yüzüne 6 kere boş ol dedim. Ardından mahkeme oldu. Son talak olarak ta 3 kere daha yüzüne boş ol dedim ama o zaman eşim hastaymış. Mahkeme kararı kesinleşmeden avukata vazgeçtik dedik ama avukat bize nikah kıymak daha kolay mahkeme bitsin diyerek itirazımızı vermedi. Şimdi ise imam nikâhımızın tam bitip bitmediğini bilmediğimiz için hiçbir şey yapamıyoruz. Ben ve eşim Hanefi mezhebinden. Başka mezhepte dönüşü var mı? Var ise bize yardımcı olur musunuz? ...

Cevap: Kur'ân'a göre boşama şöyle olur. Karısını boşamak isteyen, onun temizlik süresi içinde hiç ilişki kurmadan boşsun veya boş ol der. Hiç yaklaşmaz, yani onu öpmez, ilişki kurmaz. Bir ay geçer. Kadın âdet görür, âdetinden temizlendikten sonra boşamaya kararlı olan kişi yine karısına boş ol der. Bu ikinci boşamadır. Bir ay daha bekler, kadınla ilişki kurmaz. Kadın ikinci âdetini görüp temizlendikten sonra yine ona yaklaşmadan boş ol der. Ve bir ay daha geçip kadın üçüncü âdet dönemine girerse artık o karı koca tamamen ayrılmış olur. İşte boşama böyledir. Bakara Suresinde boşamanın iki kez olacağı, üçüncü boşamadan sonra kadının ta­mamen ayrılmış olacağı belirtilir. Talâk Suresinde de şöyle buyu­rulur:  "Ey peygamber, kadınları boşa(mak iste)diğiniz zaman onları id­detleri içinde (âdetten temiz oldukları sırada) boşayın ve iddeti sayın (üç defa âdet görüp temizlenmelerini hesabedin). Rabbiniz Allah'tan korkun (bekleme süresi içinde) onları evlerinden çıkar­mayın. Kendileri de çıkmasınlar. Ancak apaçık bir edepsizlik yapma­ları durumu, bu hükmün dışındadır (o zaman evden çıka­rabilirsiniz). Bunlar Allah'ın sınırlarıdır. Kim Allah'ın sınırlarını geçerse, kendi­sine yazık etmiş olur. Bilmezsin belki Allah, bundan sonra (iddet süresi içinde) yeni bir iş ortaya çıkarır (gönülleri uzlaştırıp birleşme ortamı yaratır)." (Talak: 1)

İşte Kur'ân'ın hükmü böyledir. Hanefi Şafiî'yi bırak da Kur'ân'ın hükmüne bak. Boşamayı da oyuncak haline getirme!