DERİLERİN PİŞİP DEĞİŞTİRİLMESİ PDF 
Salı, 26 Şubat 2019 00:00

 

DERİLERİN PİŞİP DEĞİŞTİRİLMESİ

Bu öyle basit bir söylem değildir. Bunun altında derin manalar yatar. "O âyetlerimizi inkâr edenleri yakında bir ateşe sokacağız, derileri piştikçe azâbı tatsınlar diye onlara başka deriler vereceğiz! Şüphesiz Allâh dâimâ üs­tündür, hü­küm ve hikmet sâhibidir.” (Nisa: 56)

Nisâ 56-57’nci âyetlerde Allah'ın âyetlerini inkâr edenlerin, ateşe sokulacakları, yanan derilerinin, yeni derilerle değiştirilerek azaplarının sürdürüleceği; inanıp güzel işler yapanların da alt taraflarından (yamaç­larından) ırmaklar akan bahçelere girecekleri, orada kendilerine verilecek tertemiz eşlerle beraber ağaçların gölgeleri altında sürekli kalacakları bildirilmiştir.

Âyette geçen nadc, meyvenin pişip olgunlaşması demektir. Pişip olgunlaşan meyve, yavaş yavaş canlılığını kaybedip dalından düşer. İşte deriler de pişince canlılığını kaybedip bedenden düşer. Allah, o insanlara, derileri pişip düştükçe yeni deriler verir ki azâbı sürekli tatsınlar. Gerçi azâbı duyan beyindir, ruhtur ama beyindeki azâb duygusunu uyandıran, derideki sinirlerdir. Âyette azâbın, deri sinirleriyle duyulduğu bilimsel gerçeğine işaret vardır. Pişen derilerin, yenileriyle değiştirilmesi, devamdan isti'âredir. Yahut temsîl yoluyla azâbın sürekliliğini anlatmaktadır.

İslâm tarihinde İhvân-ı Safâ (Safa Kardeşler) diye adlandırılan bir filozoflar grubu, bu âyeti, insan ruhlarının, bedenlerinden ayrıldıktan sonra başka bedenlere girip dünyâya gelmelerine işâret saymıştır. Bir bedende olgunlaşmayan ruh, başka bir beden giysisine sokulup bu dünyaya yaşamına getirilir ki buranın sıkıntılarını çekip olgunlaşsın. Onlara göre bu dünyâ, ruhun cehennemidir. Beden içinde olgunlaşmayan rûh, azâb çekmek için başka başka bedenlere girip yeniden bir cehennem olan şu dünyâ hayâtına dönecektir.

Onlara göre: "Cennet, fiziksel madde olmayan ruhlar âlemidir. Kıyâmet kalkmak demektir. Ruh, ne zaman ki hapsolunduğu şu cisimden kurtulup kalkarsa işte o zaman kıyâmet kopmuş, yani kalkmış olur. Çünkü ruh, ceset içinde iken kalkamıyor. Ruhlar âlemi, ebedî dirilik ve rûhânî lezzet âlemi olan cennettir. Cehennem ise Kamer (Ay) feleği altında bulunan, değişim, başkalaşım ve sürekli ıstırap olan bu kevn-ü fesâd (oluşma-bozulma) âlemi yani cesetler dünyâsından ibaret olan bu dünyâdır. Bunun halkı: "Derileri pişip olgunlaştıkça azâbı tatsınlar diye onlara yeni deriler veririz." âyetinde ifade edildiği gibi azâp içerisindedir.

 

 

   Copyright @ Süleyman Ateş