HZ. İSA ÖLMÜŞ MÜDÜR? TEKRAR YERYÜZÜNE GELECEK MİDİR? (12) PDF 
Salı, 12 Şubat 2019 00:00

HZ. İSA ÖLMÜŞ MÜDÜR? TEKRAR YERYÜZÜNE GELECEK MİDİR? (12)

(...dünden devam)

Şunu da belirtmemiz gerekir ki İslâm’da âhâd haberiyle itikad sabit olmaz. Bizim gökten Îsâ’nın inmesine yahut ortadan kaybolmuş imamın çıkmasını, ya da mehdînin gelmesini beklemeğe ihtiyacımız yoktur. Bu inançlar, kesinlik ifade etmeyen bazı haberlere dayanır. Biz, ne Mehdî’yi inkâr ederiz, ne de mutlaka gelecektir, diye kesin hüküm belirtiriz. Çünkü âhâd haberiyle inanç kesinleşmez. İslâm, Kıyâmete kadar bâkî olan son dindir. Onun güçlenmesine yardım eden, bu uğurda canını fedâ etmeğe hazır olan her Müslüman, Îsâ’dır, imamdır, mehdîdir. Mehdî, insanları doğru yola sevk eden Müslüman âlimdir. Mehdî’nin anlamı budur.

Diyelim ki bugün Îsâ geldi, kendisinin Îsâ olduğunu söyledi. Acaba ona kim inanır? Ne Hıristiyanlar inanırlar, ne de Müslümanlar. İnsanlar, kolay kolay yerleşmiş inançlarını bırakmazlar. Gelecek olan Îsâ, Hıristiyanları Müslümanlığa da‘vet etse, sanki bütün Hıristiyanlar dinlerini bırakıp hemen İslâm’a girerler mi? Evvelâ onun Îsâ olduğunu kabul etmezler. Ona hakaret ederler, iftiralar atarlar. Müslümanlar da ona inanmazlar. Nitekim kendisini Îsâ veya Mehdî olarak takdim eden bazı kişiler çıkmış, bunlar, keramet şeklinde görülen bazı istidrâclar da göstermişler, kendilerine inanan Müslümanlar da olmuş, fakat Müslümanların çoğunluğu bunları reddetmiştir. Bunun en büyük örneği, 470/1340 tarihinde Nahcivan’da doğan Fadlullah Esterâbâdî; 1235/1819 tarihinde Şîrâz’da doğan ve 1267 /1850 de Tebrîz’de kurşuna dizilen Bab (Mirzâ Alî Muhammed Seyyid) ve 1246-1256/1830-1840 da Hindistan’da doğup, 1326/1908’de ölen Ahmed Kadiyânî’dir. Bunların üçü de kendilerinin, Hz. Muhammed(s.a.v.)in geleceğini haber verdiği Îsâ, Sâhib-i Zemân, Mehdî olduklarını söylemişler, kendilerine inananlar da olmuş, ama Müslümanların büyük çoğunluğu, bunlarla mücadele etmiştir. Bahâ’îlik ve Kadiyânîlik ile hâlâ mücâdele edilmektedir.

Bir de şâhidolduğum bir olaya işâret edeyim: 1979 Hac mevsiminde, Cehîmân isimli bir Suud’lu, taraftarlarıyla birlikte Ka‘be’yi işgal edip mehdîliğini ilân etti. Bunları kuşatan Suud askerleriyle bu mehdî adayı ve adamları arasında çıkan karşılıklı silah atışmalarında, Ka‘be’de mahsur kalan birçok hacı öldü. Sonunda bunlar yakalanıp, hatırladığım kadarıyla Cehîman’la birlikte 60 yandaşı Suud’un çeşitli kentlerinde idam edildiler: Kılıçla kafaları kesildi. Demek ki insan çıkıp kendisini Îsâ, Muntazar İmâm veya Mehdî diye tanıtmakla herkes ona hemen inanmaz. O halde Îsâ veya Mehdî beklemeğe gerek yoktur. Biz, İslâm’a içtenlikle hizmet eden, ihlâslı, İslâm’ı iyi bilir liderler etrafında birleşip İslâm’a hizmet etmeğe, onun buyruklarını hâkim kılmağa çalışalım. Bizim üzerimize farz olan budur. Allah İslâm’ı gönüllerimize ve dünyaya egemen kılsın!

***

 

 

   Copyright @ Süleyman Ateş