CAN VERME HALİ, KABİR HAYATI, CENNET HAYATI (4) PDF 
Çarşamba, 23 Ocak 2019 00:00

CAN VERME HALİ, KABİR HAYATI, CENNET HAYATI (4)

(...dünden devam)

“Ya melekler, canlarını alırken yüzlerine ve kıçlarına vurarak dövünecekleri zaman durumları nice olur? Bu böyledir. Çünkü onlar, Allah'ı kızdıran şeylerin ardınca gittiler. O'nu râzı edecek şeylerden hoşlanmadılar. Allah da onların eylemlerini boşa çıkardı.” (Muhammed: 99/27-28)

Bu âyetlerde de kâfirlerin, meleklere can verirken, yüzlerine ve kıçlarına vurarak dövünecekleri; yahut meleklerin, onların yüzlerine ve kıçlarına vura vura canlarını alacakları bildiriliyor.

Kâfirlerin azâbı, acı şekilde can vermekle bitmiyor. Bedenlerinden ayrılan rûhlarını melekler vura vura cehenneme sürüyorlar. Melekler, suratlarına ve kıçlarına vura vura onları götürüp cehenneme kapattıktan sonra, Allah'ın, kullarına haksızlık etmediğini söyleyerek azarlıyorlar. Bu azar da şiddetli bir tokat gibi suçluların suratlarına iniyor: “Siz de Firavun ve ondan öncekiler gibi davrandınız! Onlar da Allah'ın âyet­lerini inkâr etmişlerdi. Sonuçta Allah, günâhları yüzünden onları yaka­layıp çetin azâba çarptırmıştı. İşte siz de yaptığınız kötü işler yüzünden onların sonucuna uğradınız!" diyorlar. Ve Allah'ın azâbının çetin olduğunu vurguluyorlar.

Cevap 2) Kabir hayatı hakkında bilgiye gelince bu hususta “Soru ve Cevaplarla İslâm”ın birinci cildinde yeteri kadar bilgi verilmiştir. O kitabı okumanızı tavsiye ederim.

Cevap 3) Cennet hayatı en geniş haliyle Kur’ân-ı Kerîm’de anlatıl­maktadır. Bunun ayrıntısı için Kur’ân Ansiklopedisi’nde “Âhiret” maddesini okumalısınız. Yalnız Rahman Suresi’ndeki anlatımı aynen aktarıyorum:

“37- Gök yarılıp da erimiş yağ gibi kıpkırmızı bir gül olduğu zaman... 38- Şimdi Rabbinizin hangi ni'metlerini yalanlıyorsunuz? 39- O gün ne insana, ne de cin'e günâhından sorulur. 40- Şimdi Rabbinizin hangi ni'metlerini yalanlıyorsunuz? 41- Suçlular, simâlarından tanınır, alınlar(ın)dan ve ayaklar (ın)dan tutulur. 42- Şimdi Rabbinizin hangi ni'metlerini yalanlıyorsunuz? 43- İşte bu, suçluların yalanladığı cehen­nemdir! 44- Onunla kaynar su arasında dolaşırlar. 45- Şimdi Rabbi­nizin hangi ni'metlerini yalanlıyorsunuz?

“46- Rabbinin divânında dur(up hesap ver)mekten korkan kimseye iki cennet var. 47- Şimdi Rabbinizin hangi ni'-metlerini yalanlıyorsunuz? 48- İkisinin de çeşitli ağaçları, meyveleri var. 49- Şimdi Rabbinizin hangi nimetlerini yalanlıyorsunuz? 50- İkisinde de akıp giden iki kaynak var. 51- Şimdi Rabbinizin hangi nimetlerini yalanlıyorsunuz? 52- İkisinde de her meyveden iki çift var. 53- Şimdi Rabbinizin hangi nimetlerini yalanlıyorsunuz? 54- (Orada) Astarları kalın atlastan yataklara yaslanırlar. İki cennetin de devşirmesi yakındır. 55- Şimdi Rabbinizin hangi nimetlerini yalanlıyorsunuz? 56- Onlarda bakışları kısa (yalnız kocalarına bakan) öyle dilberler de var ki, bunlardan önce onları ne insan, ne de cin kanatmamıştır. 57- Şimdi Rabbinizin hangi nimetlerini yalanlıyorsunuz? 58- Sanki onlar yâkut ve mercandırlar. 59- Şimdi Rabbinizin hangi nimetlerini yalanlıyorsunuz? 60- İyiliğin karşılığı, yalnız iyilik değil midir? 61- Şimdi Rabbinizin hangi nimetlerini yalanlıyorsunuz? 62- Bu ikisinin ötesinde iki cennet daha var. 63- Şimdi Rabbinizin hangi nimetlerini yalanlıyorsunuz? 64- Yemyeşildirler. 65- Şimdi Rabbinizin hangi nimetlerini yalanlıyorsunuz? 66- İkisinde de fışkıran iki kaynak var. 67- Şimdi Rabbinizin hangi nimetlerini yalanlıyorsunuz? 68- İkisinde de meyve, hurma ve nar var. 69- Şimdi Rabbinizin hangi nimetlerini yalanlıyorsunuz? 70- Onlarda da iyi huylu, güzel kadınlar var. 71- Şimdi Rabbinizin hangi nimetlerini yalanlıyorsunuz? 72- Çadırlara kapanmış hûriler. 73- Şimdi Rabbinizin hangi nimetlerini yalanlıyorsunuz? 74- Bunlardan önce onları ne insan, ne de cin kanatmamıştır. 75- Şimdi Rabbinizin hangi nimetlerini yalanlıyorsunuz? 76- (Cennettekiler) Yeşil yastıklara ve hâri-kulâde güzel işlemeli döşeklere yaslanırlar. 77- Şimdi Rabbinizin hangi nimetlerini yalanlıyorsunuz? 78- Büyüklük ve ikrâm sâhibi Rabbinin adı ne yücedir!” (Rahmân: 37-78)

***

 

*yazı arşivden alınmıştır

 

 

   Copyright @ Süleyman Ateş