BAŞÖRTÜSÜ SORUNU (1) PDF 
Çarşamba, 02 Ocak 2019 00:00

BAŞÖRTÜSÜ SORUNU (1)

Hocam merhabalar, ben sizi çok uzun yıllardır takip eder yazılarınızı okurum. Rahmetli dedemde dizin eserleriniz vardı, annemlere okumaları için tavsiye eder sizden çok muhterem bir kişi olarak bahsedermiş. Siz bizim ailemiz için bizim koca çınarımızsınız. 
Benim sorum örtünmeyle ilgili. Biliyorum bütün yazılarınızı okudum ama yine de bizzat size de yazmak danışmak fikir alışverişinde bulunmak istedim. Ben 37 yaşındayım. 13 yaşımdan beri titizlikle namazlarımı kılar oruçlarımı tutarım ailemizin bütün kadınları gibi. Başım açık ama kıyafetlerimde ölçüyü tutarım. Kısa ve dar olan ne bluz ne etek, ne mayo vs . dikkat çeken hiçbirşey giyinmem. Evliyim 1 kızım var. Eşim sizi de referans gösterir hep. Bana “Süleyman hocanın da dediği gibi günümüzde hür-cariye olayı olmadığına göre, artık günümüz şartlarında başının açık olması dikkat çekmeyecek şekilde giyildiğinde müddetçe emrin amacını bu şekilde de yerine getiriyorsun” der. 

Sizin yorumlarınızda da böyle yazmıştınız. 
Hocam ama kimilerine göre ben günahkârım. Benim de aklım mantığım sizin söylediklerinizden yana ama diğer bir görüşte başım açık olduğu müddetçe ben günahkârım ve cezam var. Hatta bana kâfirden ne farkın var, peygamberimizi açık başınızla üzüyorsunuz diyen bile oldu.

Bu ikilem beni psikolojik olarak öyle yıprattı ki antidepresan kullanmaya başladım. Uyku uyuyamıyorum.
Ne olur beni aydınlatın hocam.
Sevgi ve saygılarımla o mübarek ellerinizden öperim...

Cevap: Kızım başı örtmek Kur'ân'ın buyruğudur. Başı örtmekten asıl amaç da kadının tanınarak sataşılmasının önlenmesidir. İşte Ahzâb Suresinin âyeti: 

"Ey Peygamber, eşlerine, kızlarına ve inananların kadınlarına söyle: (Bir ihtiyaç için dışarı çıktıkları zaman) örtülerini üstlerine salsınlar; onların tanınıp incitilmemesi için en elverişli olan budur. Allâh çok bağışlayan, çok esirgeyendir. (Ahzâb: 59)

Cilbâb: Ḫimâr (eşarp, yazma) üzerinden örtülen örtüdür. Peygamber hanımlarına ve diğer hür kadınlara, tanınmaları ve sataşmalardan korunmaları için cilbâblarını üstlerine almalarını emreden bu âyetlerin şu münasebetle indiği rivayet edilir:

Birtakım ahlâksız kimseler, geceleri tuvalet için dışarı çıkan kadınları izlerlerdi. Onların asıl amacı cariyelerdi. Kadının üzerinde çarşaf olursa onun hür olduğunu bilir, ardına düşmezlerdi. Ama çarşaf olmazsa cariyeden ayıramadıkları için ardına düşer, ona sataşırlardı. İşte bu durum, Allah'ın Elçisine anlatılınca Ahzab 59’ncu âyet indi (İbn Kesîr, Tefsîr: 3/519).

Süddî şöyle diyor: "Medine fâsıklarından bazıları, gece karanlık basınca Medine yollarına çıkar, kadınların yolunu keserlerdi. Medine'nin evleri dardı. Gece olunca kadınlar tuvalet için yollara giderlerdi. O fasıklar da onları takibederlerdi. Kadının üzerinde cilbab görürlerse 'bu hürdür' deyip onu izlemekten vazgeçerlerdi. Ama kadının üzerinde cilbab görmezlerse 'Bu câriyedir' deyip üzerine atılırlardı."

(devamı yarın..)

 

 

   Copyright @ Süleyman Ateş