KADINI DÖVME (4) PDF 
Çarşamba, 19 Aralık 2018 00:00

KADINI DÖVME (4)

(...dünden devam)

İmam Şâfiî dövmenin mübâh, fakat dövmemenin efdal olduğunu söylemiştir. Hz. Peygamber (s.a.v.) Vedâ Haccında şöyle buyurmuştur: "Kadınlar hakkında Allah'tan korkunuz. Çünkü siz, onları Allah'ın emaneti diye aldınız. Allah'ın sözü uyarınca ırzlarını kendinize helâl kıldınız. Onların, sizin yatağınıza, istemediğiniz bir kimseyi yatırmamaları, sizin onlar üzerindeki haklarınızdandır. Eğer böyle bir şey yaparlarsa hafifçe onları dövünüz. Sizin de onların geçimlerini ve giyimlerini sağlamanız, onların sizin üzerinizdeki haklarındandır." (Müslim, Hac, b. 19, h. 147)

Dövmek, sert bir metottur. Fakat bazen buna mecbur kalınabilir. Âyet, insan tabiatına uygun yolları göstermiştir. Kadını eğitmek, yola getirmek için önce yumuşak metotlar kullanılır. Genellikle insanlar güzellikten, iyilikten, yumuşaklıktan hoşlanırlar. Ama iyilikten anlamayan, âdeta dayağı bir ihtiyaç gibi hisseden kadınlar da vardır. Öylelerini yola getirmenin çaresi, dayak olmaktadır. Sertlikten anlayana sert metodun kullanılması normaldir.

Nush ile yola gelmeyenî etmeli tekdîr,

Tekdîr ile uslanmayanın hakkı kötekdir!

Ancak karısını dövmek zorunda kalan kimse, İslâm'ın çizdiği sınır dışına çıkmamalı, nefsinin kızgınlığına kapılıp bütün gücüyle zavallının neresine isabet ederse etsin, hiç aldırmadan vurmamalı, öfkesine hâkim olup sadece tedib için hareket etmeli, nefsini tatmin için alabildiğine vurmaktan kaçınmalıdır.

Müfessir Hamdi Yazır şöyle diyor: "Zamanımızda Kur'ân'ın, işbu (dövünüz) emrini kötü tefsir ederek dillerine dolamak isteyen bazı Avrupalılar görüyoruz. Fakat ne garip tesadüftür ki biz âyetin tefsiriyle meşgul olduğumuz sırada bir Fransız mahkemesinin, kocası tarafından dövülmüş olan bir Fransız karısının açtığı da'vâya karşı 'Hırçınlık edip kocasını tehevvüre getiren (öfkelendiren) bir kadının yediği dayaktan dolayı boşanma davası açmasına hakkı olmadığına' hükmettiğini gazeteler ilân ediyordu." (Hak Dîni Kur'ân Dili: 2/1351)

(devamı yarın..)

 

 

   Copyright @ Süleyman Ateş