ZİKİR ÇEKMEK NİÇİN KÖTÜ BİR ŞEY DOĞURSUN? (4) PDF 
Pazar, 09 Aralık 2018 00:00

ZİKİR ÇEKMEK NİÇİN KÖTÜ BİR ŞEY DOĞURSUN? (4)

(...dünden devam)

Hiç kuşkusuz bu rivayet, Hz. Hamza gibi kahraman bir sahâbiyi arkadan vurup öldüren kātil köle Vahşî'yi Allah katında çok yüksek bir mevkie çıkarma heveslilerinin eseridir. Böyle pazarlıklı imanın mantıksal bir yanı olmadığı gibi rivayette birbiri ardınca indiği söylenen âyetlerin iniş şart ve zamanları da tamamen ayrıdır. Bu rivayet doğru olsa bu 53'ncü âyetin Medine'de inmiş olması gerekir. Oysa öncesine ve sonrasına sıkıca bağlı olan bu âyet, Mekke döneminin ortalarına doğru inmiştir.

Başka bir rivayete göre çok günah işlemiş olan bazı müşrikler, Müslüman oldukları takdirde günahlarının affedilip edilmeyeceğini sormuşlar. İşte âyet bu münasebetle inmiş.

Bu rivayet âyetin konusuna uygundur. Belli ki bazı insaflı müşrikler, Müslümanlığa eğilim duymuşlar, fakat "Bu kadar günahımız var, Allah bu günahlarımızı affeder mi?" diye umutsuzluk göstermişler, günahları da affedilmeyecek olduktan sonra Müslüman olmanın bir yararı olmayacağını düşünmüş, Müslüman olmakta tereddütetmişlerdir. İşte bu âyetler inerek onları tevbeye ve İslâm'a yöneltmiş, Müslüman oldukları takdirde Allah'ın, bütün günahlarını affedeceğini bildirmiş, günahkârlara umut kapılarını ardına kadar açmıştır.

Dikkatle okunursa 53'ncü âyetten Allah'ın, şirkten dönüp Müslüman olanların geçmiş günahlarını affedeceği anlaşılır. "Allah kendisine ortak koşulmasını bağışlamaz, bundan başkasını dilediğine bağışlar" (Nisâ' Sûresi: 48) âyeti de aynı şeyi ifade etmektedir.

Bazı müfessirler âyetten, Allah'ın günahları bağışlamasının tevbeye bağlı olduğunu; ancak tevbe edenlerin günahlarını bağış­layacağını anlarken, bazıları da Allah'ın, tevbe şartı olmadan, şirk dışında kalan bütün günahları dilerse bağışlayacağını anla­mışlardır. Tabii Allah için hiçbir şey vacib değildir. O dilediğini yapar. Dilediğini tevbe etmese de bağışlar. Fakat âyette kastedilen, Allah'ın, kendisine yönelenleri bağışlayacağıdır. Allah'a yönelmek tevbedir. Zaten bu husus 54'ncü âyette açıklanıyor: "Rabbinize yöneliniz ve O'na teslim olunuz!" buyuruluyor. Demek ki Allah başka tanrılara tapmayı bırakıp sadece kendisine yönelip kulluk edenleri affeder.

Ayrıca âyetlerde insanın yaptıklarından sorumlu olduğu da açık bir biçimde anlatılmıştır. Çünkü şirk ve inkârından dolayı azâba çarpılan kişi, azâbı görünce: "Allah bana hidayet etseydi, ben de korunanlardan olurdum" diyerek hatasını kötü şansına, Allah'ın kaderine yüklemeğe çalışınca Allah onun bu sözünü reddediyor: "Hayır, âyetlerim sana geldi, ama sen onları yalanladın, böbür­lendin ve nankörlerden oldun!" buyuruyor. Onun bu duruma düşmesine sebep Allah'ın ona hidâyet etmemesi değildir. Allah onu doğru yola götürmek için âyetler göndermiştir fakat o, kibrinden dolayı O'nun âyetlerini kabul etmeyerek bu duruma düşmüştür. Bu duruma düşmesinin sebebi, kendi davranışıdır.

(devamı yarın..)

 

 

   Copyright @ Süleyman Ateş