SELÂM VE ŞEYTANIN İNSANI ATEŞE ÇAĞIRMASI (2) PDF 
Salı, 04 Aralık 2018 00:00

SELÂM VE ŞEYTANIN İNSANI ATEŞE ÇAĞIRMASI (2)

(...dünden devam)

Şeytanın ulu meleklerden olduğuna dair söylemler de Kur'ân'a aykırıdır. Çünkü Kur'ân, şeytanın cinlerden olduğunu bildirmektedir. İsterseniz bu konuda Kur'ân Ansiklopedisinde "Cinn" maddesine bakabilirsiniz. 

  1. Cinn bir şeyi duyudan gizlemek Cennet: ağaçların zeminini kapattığı bahçe; cünûn: aklı örten hastalıktır.

Cânn: Cinn kökünden fail ismidir. Çoğunluğun kanısına göre nûn'un şeddesiyle cinn'in babasıdır. Cinn, çoğul belirten cins ismidir. Tekili cinnîdir. Gözle görülmeyen birtakım varlıkla­ra cinn denilir. Gözlerden gizli kalan bu varlıklara isim olarak cânn denmiştir. Kurtubî'ye göre başlangıç itibarıyla bütün insanlar salsâl'den yaratılmış olduğundan insandan kasıt, sadece Âdem değil, insan cinsi olduğu gibi, cânn'dan kasıt da bütün cin cinsidir. Gizlenme kökünden gelen cinn kelimesi, gözle görülmeyen birtakım varlıklara verilmiş çoğul isimdir, tekili cinnî'dir. Fakat biz bu kelimeyi de çoğul ismi olarak kullanırız. Hicr Sûresinde insanın kokuşmuş çamurdan, cânn'ın da nâr-i semûm'dan yaratıldığı: “Andolsun biz insanı pişmemiş çamurdan, değişmiş cıvık balçıktan yarattık. Cinne gelince onu da (insandan) daha önce, (vücu­dun gözeneklerine) nüfuz eden kavurucu ateşten yarattık.”(Hicr: 54/26-27)

Rahman Sûresinde ise cânn'ın, mâric bir ateşten yaratıldığı: “İnsanı kiremit gibi pişmiş çamurdan yarattı. Cinni de ateş bir mâric’den yarattı.”  (Rahmân: 89/14-15) belirtilmektedir. Semûm, gündüz esen, sâm yeli dediğimiz ateş gibi sıcak rüzgârdır. Semm zehir, semmu'l-ḫiyât ince delik demektir. Bedenin ince gözeneklerine de semm denilir.

Mesâmm, mesâmmât, semm kökünden türemiş çoğul isimdir. Vücud gözenekleri, ince delikçikler demektir. Mâric iki şekilde tefsir edilir: Bazıları bu kelimeyi, asıl kavramı ıstırap anlamına gelen "merec" kökünden kabul ederek mâric ateşten bir çalkanan, yani halis ateş, dumansız, saf alev diye tefsir etmişler; bazıları da mrc'in asıl anlamı karışmak olduğundan, duman karışan bir ateş şeklinde tefsir etmişlerdir. Hicr Sûresinde "Semûm ateşten" ifa­desine karışık anlamı daha uygun görünmektedir. Ancak karışık tabiri, sadece dumanla karışan anlamında olmayıp her şeyin içine geçip karışabilen ateşin hakikatini ifade etmiş olsa gerektir. Aslında mrc (مرج) hareket etmek, titreşmek, çalkanmak anlamına gelir. Bu da cinlerin, istikrarlı, yani tek yönlü değil, titreşimli, alternatifli ışından yaratıldığı anlamını düşündürmektedir.

(devamı yarın..)

 

 

   Copyright @ Süleyman Ateş