KUR'ÂN'DA MU'CİZEVÎ MESÂNÎ ÜSLÛBUNUN BAŞKA BİR VECHESİ (1) |
Pazartesi, 29 Ekim 2018 00:00 | |||
KUR'ÂN'DA MU'CİZEVÎ MESÂNÎ ÜSLÛBUNUN BAŞKA BİR VECHESİ (1)
Allah'ın insanlığa son mesajı olan Kur'ân-ı Kerîm, her yönüyle ebedî bir mu'cizedir. Kur’ân-ı Kerîm’in temel amacı tevhîd (Allah’a îmân), me‘âd (âhiÂret) ve sâlih amel(ibâdet, güzel ahlâk)tır. Kur’ân’ın temel prensibi olan bu konular, hemen her sûrede deÄŸiÅŸik söylemlerle dile getirilir. Fakat öyÂle soyut ifadelerle deÄŸil, somutlaÅŸtırılarak, filmleÅŸtirilerek anlatılır. Bu maksatla yerin göğün yaratılışı, hârika olayları TEVHÃŽDi ispatlayıcı kanıtlar olarak sunulur. Ä°nsan düşüncesi yerin, göğün derinlikleri içinde dolaÅŸtırılır. Dünyadan âhirete götürülür, tekrar göz açıp yumma gibi kısa bir zamanda dünyaya getirilir. Ä°nsan, kendisini âhirette, cennetin ni‘metleri veya ceÂhennemin alevleri arasında bulmuÅŸ iken birden dünyaya gelir, denizlerde, ırmaklarda, ormanlarda, insanlara ÅŸifalı besinler üreten bal arıları, gökte cıvıl cıvıl uçan kuÅŸlar arasında dolaşır. Zifiri karanlıklar içerisinde, bardaktan boÅŸalırcasına yaÄŸan yaÄŸmur altında kalır; gökte çakan ürpertici ÅŸimÅŸeÄŸin parıltısını görür; kulakları yırtan gök gürültüsünü iÅŸitince korÂkudan yüreÄŸi hoplar. Birden bütün parlaklığıyla görünen GüneÅŸ, kuÅŸluk vaktinde insanı sarıp ısıtır. Sonra insan, gecenin, gündüzün ışığının üstüne, gündüzün de gecenin karanlığı üstüne dolanmasını izler. Bu haliyle Kur’ân sadece bir din ve âhiret kitâbı deÄŸil, dünya ve âhireti kaynaÅŸtıran Ä°lâhî bir Mesajdır. Nasıl dünyadaki hayât, ruh ile ceÂsedin kompoÂzisyonu ise, Kur’ân da dünya ve âhiretin, madde ve mâÂnâÂnın kompozisyonudur. Kur'ân'ın temel içeriklerini üç ana noktada toplayabiliriz: Önceki Ä°lâhî Kitaplarda ve Arap geleneÄŸinde anlatılan kıssalar, Dini ahlâkî ve hukuki hükümler ve doÄŸa yasaları Kur'ân'ın, önceki Kitaplardan veya Araplar arasında anlatılanlardan öğüt için naklettiÄŸi hikâyelerin anlatım tarzı, üslûbu mu'cizedir. Ama Kur'ân'ın hem üslûb hem de anlam bakımından mu'cize olan yanı, daha önce hiç olmayan, ilk defa kendisinin söylediÄŸi vahiylerdir. Bunların anlatım tarzı (ifadesi) mu'cize olduÄŸu gibi anlamları da mu'cizedir. Bunlar, kâinâtın yaratılışına, tabiat yasaÂlarına ve sosyolojik, psikolojik kurallara iÅŸaret eden âyetlerdir. Hz. Muhammed(selâm ona)in çağında yaÅŸamış bir kimsenin, insanın suda yüzen bir kurtçuktan yaratıldığını (Alak Sûresi: 2), bitkilerin de insanlar ve hayvanlar gibi erkekli, diÅŸili olduÄŸunu (Yâsîn Sûresi: 36,Tâhâ Sûresi; 53, Ra'd Sûresi: 3), göklerle yerin, önce birbirine yapışık iken sonradan ayrılıp yıldızların yaratıldığını, her canlının da sudan halk edildiÄŸini (Enbiyâ Sûresi: 30, Nûr Sûresi: 45), rüzgârların, bitkiler arasında aşılama rolü yaptığını (Hicr Sûresi: 22), tıpkı canlı bir organizma gibi insan topluluklarının da bir ömrünün (bir yükselme, hakimiyet devresi) bulunduÄŸunu, devrini tamamlayan milletlerin silineceklerini (Yûnus Sûresi: 49), zafer ve yenilgilerin insanlar arasında toplumdan topluma geçeceÄŸini (Ali Ä°mrân Sûresi: 140) söylemesi mümkün deÄŸildir. Bunlar ancak vahiy ile söylenebilir. (devamı yarın..)
|